arkadaslar bakin ben cok acik konusuyorum size bu yol yol degil. bu yaptiginiz is degil. bakin acik konusuyorum benim sevgili okuruma baslik aciyorsunuz ayip oluyor. ben onlara laf arasinda selam ediyordum siz neden appacik baslik acip cumle aleme giydiriyorsunuz. bak ben cok acik konusuyorum bu yanlis. okura da kizmiyor degilim acikcasi. okur ne kadar acik konustugumu bilir sonucta. buradan okura saydiriyorum dogal sayilari sonucta okur hepimizin. arkadaslar hele yanasin ben size mokar zeker ve dahi tocka hakkinda kesin ve net bilgiler vercem. geldiniz mi lan keranacilar aklsjdasda. aferin iyi geldiniz bakin biz burada ciddi seyler yaziyoruz mokar zeker duyunca gelenleriniz hemen gitsin. arkadasim burasi oyle boyle bir yer degil. benim adminin evinde kalmis kapisonlum var almaya gidemiyorum sen hala mokar zeker. cok mokar zeker veretme meraklisiysan azicik sosyal ol amk burada colugu cocugu olan insanlar var. bak ben sana cok acik konusuyorum kardes, bu yol yol degil. azicik usturup ol yahu. edepli ol be tiynetsiz. sen ne gebes bi insan ciktin da geldin buraya be. defol lan. bak ben diger arkadaslara da acik konusuyorum. diger arkadaslar, bunlara gereken otekilestirmeyi hemen yapiniz lutfen. tamam lan yapmayin o sacma oldu. bak acik konusunca neler oluyor neler. neyse ben sana suradan acik konusayim sevgili kardesim. biraya gereken ozeni gostermiyorsun. neden gostermiyorsun? bira gobek yapar. yahu beni bilen bilir. yillardir bira icerim, hic gobek yaptigini gormedim. kehkehkeh diye gulme gebes. bak ben sana acik konusayim ben sifir beden mis gibi adamim. atarim yok kokarim yok. bak ben sana acik secik de konusmasini bilirim ama tiynetli adamim, konusmuyorum. bak gel ben sana bir sey anlatcam.

cok acik konusuyorum ben. net. zbam diye vuruyorum. ayiyim diyorum hatuna, ihihihihi diye guluyor sonra kaciyor. ulan ben sana acik konusuyorum sen niye guluyon kepcuk diye sinirleniyorum sonra. acik da konusamiyoruz arkadas. kapali kapali konus nereye kadar. acik konusayim ben size biraz da, cok saldim. oyle hopii hoppii nereye kadar yahu. imanim gevredi sippi sippi. yahu dalgayi salip geziyorsunuz ortalikta sonra da insaniz diye geciniyorsunuz gelin bak anlasalim. oyle alttan alttan mokari zekeri matrakukayi verederek olmuyor bu isler acik konusalim arkadaslar. biraz usturuplu olun ya. bakiyorum su kadar ziyaretci bakiyorum su kadar misafir. nereye misafir lan! bi kere oyle bi misafir yok, oyle bi misafire gerek yok. sonra diyorsunuz ki kubat cok nanay. te allam. bakin ben size acik konusayim boyle bi olay yok. bunlara alisin.

eyvallah.
ben yine acik konusuyorum!

neden zafer bayramimizi kutlamadiniz? arkadas zaferimizi neden senliklerle kutlamadiniz? neden ekranda flashla yapilmis havayi fisekler ve bayrak gosterileri filan olmadi burayi acinca? elinizin altinda bilgisayar var mi, var. kod mod zaten biliyonuz mu, biliyonuz. ee sorarim size sayin yonetici, neden havayi fisek attirmadiniz buralarda!!!!!!!!!111111 bak ben size acik konusurum dedim. acik konusuyorum size kurban bayraminda ekranda kani akitilan deve istiyorum ben. boyle ekran komple kirmizi olsun sonra yavas yavas assagi insin sonra da deveden bonfile yapimini gosteren bi video olsun. bak ben size acik konusayim parayi koydum deve kescem bu sezon. et cok iyi olm siz bakmayin elin norveclisine. onlarin sinirinda bekci bile yok lan manyak misiniz ne ornek aliyorsunuz elin sinirsizini alla alla. bir de soyle acik konusayim, deve olmazsa okuz, buzagi, tosun, koyuın keci ve dahi davar triosu da olur.

tesekkur ederim. hurmetler.

edit: acik konusayim imla. harf marf unutmusuz ne var amk. acik konustuk.
madem açık açık konuşuyoruz öncelikle sonbahardan nefret edip de yüzüne söyleyemeyen arkadaşlar ortaya çıksın. ben burada isim verip kimseyi rencide etmek istemiyorum ama arkasından konuşanların haddi hesabı yok. bi derdi olan o derdi kendi halletsin. çeksin bi kenara konuşsun. kimse kimsenin arasına girip de he sen öylesin, doğru sen de haklısın demek zorunda değil. kaç yaşında adamlarsınız hala öğrenemediniz. hiç hoş olmayan başka şeyler de var, yazar olsun, okur olsun, kıyıda köşede akıl verip sen bunu böyle yapma şöyle yap, bak bu yolun sonu iyi değil gel bundan sonra böyle yapalım gibi hadsiz teklifler, kabul edilmezse tehditler, bilmem neler... açık konuşuyorum çok zararlı çıkarsınız bundan. kimse kimsenin kurtarıcılığına soyunmasın burada. bu işler öyle göründüğü gibi basit değil. insan kendi hayatını dilediği şekilde sabote edebilir ve bu başka hiç kimseyi ilgilendirmez, açık konuşuyorum. herkes kendi sigarasını kendi bırakacak. masraflarımızı idare karşılasın diyenleri de duyuyoruz, bu fikirler fikir değil gerçekten arkadaşlar, bu hayaller gerçekten hayal. öyle kafanıza esince metrobüslere binip, konuşurken burun çekmelerle kimseyi kandıramazsınız. bu zaman o zaman, bu dünya o dünya değil. başımızı ellerimizin arasına alıp bi düşünelim; biz bu kadar adam, burada napıyoruz hakkaten. değil dünyanın bizden haberi, daha bizim birbirimizden haberimiz yok, dün aliye'nin doğum günüymüş mesela ben facebooklardan duyuyorum bunu. bu iş böyle olmaz arkadaşlar. bu yollar yol, bu gitmeler gitmek değil. artık ciddi ciddi düşünüp kendimize çekidüzen verme zamanı. bir sonraki toplantıya herkes üç-beş tane twitter tipi kelime oyunlu rezil espri getirecek. katıldığınız için teşekkürler.
açık konuştuğunu iddia ederken alttan alta şov yapanlara inat, asıl ben size açık konuşayım arkadaşlar. sonra demeyin ki "robi çok içten pazarlıklı, çakal, dışı melek içi şeytan".

açık konuşuyorum arkadaşlar, be bu lacrimosa'yı başından beri sevmem (aaaaaaa! yuuuuh! nası ya?!). cidden sevmem. bir çeşit süper-mod olduğum günlerde yazılarını silmemek için zor tutardım kendimi. hatta tutamadığım da olmuştur. zira oldum olası içip içip ortalığa sıçan adamlardan nefret etmişimdir. içenlerden değil, yanlış anlaşılmasın. mesela z bırçetim de içiyor (olm içimden geldi diye bırçet dedim, taş filan yok), hatta içip içip dinime imanıma sallıyordu bir ara, ama kendini kaybetmiş değil, öfkeden, z olarak sallıyordu. ki ne zamandır duruldu, artık onu da yapmıyor. lacri öyle değil. artık sorunu her neyse, bazen ortadan kayboluyor, dönüşte bir bakmışsın 200 promil (bu alkol ölçeğinden pek anlamam, 200 yüksektir herhalde) eli diline karışmış halde sayıklıyor. sevmedim, sevmiyorum. ki uzun zaman önce bir defa yüz yüze gelmiş ve "lan tipi de düzgün, efendi birine benziyor, ne bu marjinallik a.q." deyu geçirmiştim içimden.

bir diğer gıcıklığım ise, malum, daha önce de yazmış olmam lazım, nevadasmith... sanırım o da şişenin dibini görmeden yazamayanlardan. anlamsız kısa paragraflar yığını sorumlusu. o kadar zamandır yazıyor, yani bir tane yazısının tek bir cümlesi çarpsın, olmadı "hımm, fena değil" dedirtsin. yok! süper-mod olduğum dönemde bu arkadaşımızın da bir-iki yazısını -gayet haklı gerekçelerle- silmiş idim. lakin sevgili kuzenim still cursed sağolsun, yarım saat konuşmak ve karşısındaki insanı "daha fazla konuşmasın, ne diyorsa kabul edeyim" halet-i ruhiyesine büründürmek suretiyle beni geri püskürtmüştü.

evet, still, bi tanecik kuzenim, sana da açık konuşacağım. ssg'nin kanzuk'a kol kanat germesini andırır biçimde bu iki adamı cansiperane korudun. şerrimden uzak tuttun onları. çok uzak görüyorsun kendine, biliyorum, ama harika bir annesin sen. evlatlarını kurda kuşa, ite kopuğa, çakala robi'ye yem etmiyorsun. allah bunun mükafatını verecektir sana. ama şunu da bil ki, o evlatların içki parası bulamayacakları günler geldiğinde kolundaki bilezikler için boğazını kesmekten bir an olsun imtina etmeyecekler. ya robi? robi öyle mi, o aylarca konuşmadığında, mesajlaşmadığında bile aklının bir köşesinde tutacak seni. o (ben yani) kendisine kurumsallık tasladığın için sinirlenip tüm yazdıklarını uzay boşluğuna yollayarak kendini uçurduğu o melun günde bile seni yalnız koymuş olmanın pişmanlığıyla boğuşuyordu. ama lacri pişman olmaz, içer ve "lağnedin ağmıyna koyayjıjjm" diye mesaj atar, pink floyd dinler ve kendini parmaklar. seni bir an bile düşünmez. bir "an" bile...

ben size açık konuşayım; laneth çok "tuhaf" bir "şey".

ben size açık konuşayım; ibrahim tatlıses'i bilmeyenin eleni karaindrou güzellemesi yapması boştur.

ben size açık konuşayım; düşen adamın sesi çıkmaz.

ben size açık konuşayım; yazının mizah dozunu yüksek tutmak isterken resmen jiletçiye döndüm.
ben size açık konuşayım. deham bitti sadece teknikle yazıyorum. çoğu zamansa dehamın kırıntılarından bir kaç bir şey kalmış ise o günde keyfim yazmak istiyorsa yazıyorum.

onun haricinde sadece okuyorum.

içimden deli gibi yazmak geldiği dehamın bir değil bir kaç sözlüğe yettiği zamanlarda oldu. olmadı değil. fakat bu 2009'dan önceydi. 2009 senesinde bana ne olduysa önce yavaşladım daha sonraysa yazmaktansa feyste texas holdem oynadım. çünkü yazsam kendimi tekrar edecektim.

pireden çokca deve kuşları çıkarttım ama bendeniz hiç bir zaman her başa göre tarak olmadığımı sizden daha iyi biliyorum robi hazretleri

uzun parafgraflardansa kısa kısa paragraflar tek cümlelik satırları tercih ederim. yazı şişirmek kolaydır bunu şu ilhamsız ve yazıya inancımı yitirdiğim halimle bile kolayca yapabilirim.

gerçi doğru direk anlatımı sevmem epik anlatımı severim.

eskiden dünyayı kurtarabileceğime inanırdım, daha sonra sadece kendimi , ondan sonra toplumdaki bir kaç kişiyi ve nihayetinde kimseyi kurtarmayacağımı anladım. çünkü ben itfaiye eri değilim.

modası geçmiş bir çağın düşünüşün som temsilcisi. her şeyin doğru düzgün olduğu zamanların absürdü. ama her şey o kadar absürd ki absürdün absürdü olmak fena bir durum. o yüzden dolayı bay hiç kimse olmayı tercih ediyorum.

şimendiferle banliyödeki evinden arada sırada bankalar caddesindeki işlerini hal etmeye inen neşelenmek için içmektense katlanmak için içen toplumdansa yekperaliği seçen bir münzevi.

ayda yılda zeballah gibi aracıyla geceleri direksiyon sallayan biteviye monokl gözlüklü meşrutiyet döneminden kalma şakakları ağarmış moruk.

bilmiyorum deham yerine geri gelir mi? yıpratıcı yaşantıdan sonra bunun olması güç geliyor bana. ama olur ya geri gelir o vakit yine fırtına eseceğimi biliyorum. çünkü alt bilincimde çok şeyler var.

ritim bulma meselesi diyelim biz buna.

eh adetim olduğu üzere bir dörtlük ile bitireyim yazımı. yorgun matadordan geliyor;

gülünç şeyler yazıyorum
pek eserden sayılmıyor
ciddi şeyler yazmıyorum
yazdıklarım
pek ciddiye alınmıyor

larousse'da geçmez ismimiz bir bilinmez adamız

ben yokmuşum
gibi yapıyorlar
kara mizah antolojisine
almıyor beni
andre breton ibnesiiii.
almazsa almasın

pirene'den aşşaa kasımpaşa

(deli gibi yazıyorum 3 kasım 1958'e kadar.
ondan sonra yazmıyorum; çünkü o gün şraaak ölüyorum.
kararlaştırdığım biçimde. 74 yaşımda. yorgun matador!)

üst üste koysanız eserlerimi
andre breton'un boyunu geçer
üstelik benim babam onun babasını döver.