eskiden sesini daha fazla kişiye duyurmak önemliyken şimdilerde sesinin ereceği alanı seçmek daha mühim;

erişebildiklerimiz daha sınırlıyken ne buluyorsak öğrenmeye çalışmak anlamlıydı belki, ama bu çağda kişi neyi öğrenmek, neye maruz kalmak istediğini seçmeli.

bu geniş imkanlar sonucunda, insanın kendini kısıtlaması insanın açılmasından daha önemli bir hale geldi.

bizim durumumuzda ulaşabilmek gibi bir sorun kalmadı artık, ulaşmak denen her neyse yeniden düşünmek bırakıldı bize.

yabancı dil, f klavye, bir enstrüman, manuel vites araba kullanmadıkça unutulur da; neden yaşadığımız, neyi sevdiğimiz, kim olduğumuz unutulmaz mı?

ahlaklı olmanın vücut geliştirmekten bir farkı yoktur; her gün ağırlık kaldırmalısınız ve vücudunuza giren her şeyle ilgili tasarruflarınız olmalı.

şeylerin önemini şeylerin yokluğunu çekenler bilebiliyor.

hiç bir şey bir kere öğrenilip hayat boyu yaşanmaz, inanmıyorum; hiç bir şey doğuştan gelip ömür boyu sürmez, inanmıyorum; 15 yaşında sorulan sorunun 7 yaşında anlamsız kaldığına inanmıyorum.

zorba der ki: bana yediğin yemeklerin nereye gittiğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. yalnızca dışkı ve iç yağına mı dönüşüyor yoksa başka bir şey mi?

herkes sağlıklı olmak ister fakat ne yapacağız bu sağlıkla; herkes mutlu olmak ister ama bu mutluluk bizi eğlendiren bir köpük olduktan sonra neye dönüşecek;

herkes bir cevap bularak yaşadığını varsayar 15 yaş sorularına. alaycı olmak, aksi olmak, teslim olmak kolaydır.

benim hayatımın sorusunu ise ismet özel soru cümlesi kurmadan soruyor. "bir şey çok önemli değilse hiç önemli değildir."

bir bulabilsem önemli olan nedir, gerisi hiç önemli değil.
tümünü göster