sevgili we;
zaman bazen hızlı, bazense tuhaf ve yadırganacak şekilde yavaş geçiyor. ben artık haftasonlarından bahsediyorum, kızlar gene elma bahçelerinden; ben aç kalanların hesabını tutuyorum, kızlar bana kilo soruyor. zaman bizim gibiler için 'öyle ya da böyle' geçiyor. şiirler okudum we, arada, ama çok değil, hem sanki yeni şiirin tadı da pek kolay çıkmıyor; bir kız sevdiğim oldu sen yokken, ağlamadım daha, hem artık zaman benim için bile hızlı geçiyor.

seni sormadığıma bakma, bizim eski huyumuz böyle, neler öğrendiğimi de sorma, bence hala masa da masa, iki artı iki de dört. vakitsizlik hikayelerine girmiyorum, sen bunlara inanmazsın; akılsızlıkları anlatmıyorum, rahatsızsın -yalnız iki gün önce bir arkadaşın oturduğu apartmanın etrafını tavaf ederken otopark girişine düştüm, iki metreden yüzükoyun kapaklandım, ölmedim, çok acıdı, çok güldüm. işler var elimde, olmayacak işler peşindeyim (bir kızı seviyorum söyledim mi?), aklım gene beş karış havada ve kimse bilmiyor açlığı siyasi olmayınca, halbuki ne çok bahsetmişlerdi yaz diyetleri vakti...

sevgili we;
sana bir şeyler sormak istiyorum, ama ihtiyarlamadan evvel kimseyle bir daha bu oyunu oynamamaya da çok karar vermiştim. hani bir adama bir şeyler sorarsın onunla ilgili -herkes anlatmayı sever kendisini- sonra o anlatırken birazı piçlikten tadını çıkarırsın, böyle oyunlardan çok uzak durmaklardayım, bak sormuyorum. fakat yine de söylemelisin bu kadar zaman nerede kaldığını. ben, söylemiş miydim, bir kızı sevdiğimden uzaktaydım. bari dönünce bana bir oyun öner, sosyal olmasın, bilgisayar oyunu gibi, disket tak-çıkar, başka insanlarla değil, kendimle eğleneyim biraz.

sevgili we;
rain diye güzel bir dostumuz var, bana süper şeyler anlatıyor. hatta bir tanesini alıp kopyalayasım vardı da bulamadım. işte nezaketle sünepeliğin arasındaki çizgiyi anlattı, bunu bir ara toparlasın hepimize anlatsın, ben şimdi dersem sürprizi kaçar. hakikaten we, çizgi önemli bir şey, biz hep resim olmuş hallere baktığımızdan çizgileri tam göremiyoruz gibi. evet orman ve ağaç klişesi benim de aklıma geldi de tam olarak o değil, çizgiyi ilk çektiğimiz andan, sevdiğimiz kızı bininci kez öptüğümüz ana kadar geçen sürede, o ilk çizgiyi unuttuğumuz için kaçırıyor olabilir miyiz çizgilerin kahramanlarını? çizgi önemli we, ne zaman çizgi çekersen orada bir saniye bekle lütfen.

we;
oyunsuz günler diliyorum sana, henüz iş bulamadıysan onu da kutluyor ve kutsuyorum bir kere daha.
tümünü göster