koca evren ve koca zamanda birbirinin aynısı olan iki insan bile bulamayız ama ben yakından bakabilirsek o insanların her birinde insanlığın tamamını görebileceğimize tuhaf bir şekilde inanıyorum. bir insanın hangi hücresine bakarsan bak dna'sına ulaşabilir ve kim olduğunu söyleyebilirsin ya, aynen öyle. bütün için hiçbir şey ifade etmeyen bizlerin, birbirlerine benzeyen ve birbirlerinden görünürde pek ayrılmayan, basit ve sıradan yaşamları olan bizlerin, basit ve sıradan kaygıları içinde arıyor ve buluyorum, anlamaya ya da anladığımı sanmaya ihtiyaç duyduğum ne varsa. kıymetsiz görünenin içinde arıyorum, çünkü değil başkalarının, kendimizin bile bakmadan geçtiği anların birbiri peşine dizilmesiyle geçiyor hayat ve dikkate değer bulursak eğer, yaptığımız her şeyde, söylediğimiz her sözde, tıpkı dünyada dönenler kadar büyük meselelerin döndüğünü görebiliriz. en güçlüsünden en zayıfına kadar bütün içgüdülerin sesine uymak ve hem dışımızdaki dünyanın hem de kendi varlığımızın doğası neye yatkınsa ona göre yaşamaktan bir dakika geri durabilirsek, tecrübelerimizden daha eski olan o "kaygı"ya, yeniden uyanması için bir fırsat verebilirsek, o dakka farkedebiliriz, aradığımız şeyin neden bu kadar zor ve neden bu kadar değerli olduğunu. iyiliğin temeli iyi olma kaygısıdır ve bunu kaybettiğimiz zaman her şeyimizi kaybetmişiz demektir. burada bir fotoğraf çekelim.
tümünü göster