kötülük iyiliğin kaburga kemiğinden yaratıldı bence. başlangıçta yalnızca iyilik vardı ve kötülük, tanrı'ya düşman kesilen şeytan gibi kıyamet gününe kadar karşısında olacaktı iyiliğin. bu savaş hala bitmediğine göre daha güçlü olduğunu söyleyemeyiz ama, "umursanmak"la silahlandırıldığından, bizler istemesek de kötülüğü muhatap alıyor, iyiliğin ne olup olmadığını dahi ondan soruyoruz. bir şeyin iyi kabul edilmesi için başka bir şeyin kötü olması yetiyor çoğu zaman. zaten yapması gerekeni yapmış birini göğe çıkarabiliyorsun. kötünün iyisini iyinin kendisinden sayabiliyorsun. en az tanımı kadar değişken bir skala ki deneyimleyebildiğinden daha geniş olamaz zaten. nefes aldıkça ve yaşam sürdükçe sürekli yerinden oynuyor bütün bu değerler ve yerinden oynuyorsun sen de beraber, kimse buna neden böyle diyemez, senin yaradılışın da ortada dünyanınki de. ama işte tam da bu yüzden, bir şeyi değerli yapan zaten o doğaya rağmen gerçekleşmesidir. bir buldozerin önüne bedenini değil, yaşama içgüdüsünü dikebilmiş olmaktır bizim idrakımızı aşan.
tümünü göster