sanki şahballa yazıyorum sanırsın, varlığı muamma olan öykülere öykünürken. değil en uzun tüyle yazmayı, tüyle yazmayı bilmem. sadece seni düşlerim bilindik duygularda. tanıdık alanlarda. güvenli hallerde. bilemezsin ki korkaklığımın ağırlığından sürekli ortak duygulara dokunmaya çabalarım. kabus olur, rüya olur, sana emanet ettiğim gerçekliğim, cebimde taşıdığım hayallerim olur. hepsi bir ortak bir alan olur yeri geldikçe. yeri gelmese bile cebimde olur. sanki bu ortak alanlarda daha bir çok anlarsın beni, daha fazla seversin. o kadar çok korkuyorum ki, korkumdan ortak alanlara hapsediyorum seni. iyi olmaya çabalıyorum sürekli. beni bil, beni sev, beni koru diye. bir hesaplama hatası gibiyim bu denklemde.
galiba sürekli bir sonuç aramamıza rağmen bulamamamız bundandı.

seni kaybetmenin fermanıydı ortak alanlara hapsetmek. fermanın ilk maddesiydi her durumda sana iyi görünme cabası. işte şimdi şahbal kullanıyorum, damarıma nazikçe daldırdığım ve kanımla yazdığım. ben kendimden bile gizleyebildiğim şeyleri gözlerinden kaçıramıyordum. o zeytin karası gözler ki; cesur ol diyorlardı, boş ver kaygıları diyorlardı, korkmadan kendin ol diyorlardı. beni boğmasından korktuğum bir dürüstlüğe her davet ettiğinde, yani seninle her allah'ın günü göz göze geldiğimde kahramanım olarak korkuyu seçtim ben. korkmak, cesur olmamak değildi, dürüst olmamak da değildi. korkmak seni sevme şeklimdi. yaşamak gibi. inandıklarım gibi.
kaybedecek haddinden fazla şeyim varmış gibi. yine de kaybettim. "bana kaderimin bir oyunu mu bu?"*(*arka fonda çalıyor)

cesur olmak için belkide korku kuyusunun en dibine vurmam gerekiyordu. senden daha derin bir dip olamazdı hayatımda. korkum o denli büyüdü ki artık çok az şey bunu taşıyabiliyordu. o kadar azaldı ki bunu taşıyabilen şeyler, neredeyse cesur biri sayılırım artık. aksak bir cesurluk. korkuyu barındıran bir cesurluk. cesur olmak korkuyu gerekli kılıyor bu durumda. en azından benim için. cesurca bir şeyler icra ederken bile gözlerimdeki korkuyu görebilirsiniz. kendinizi değil.
korkuyla gelen bir cesaretin gücü küçümsenemez sanırım. var mı aksini düşünen, hıımm? peki.

korkmak ya da korkmamak, işte bütün var olmanın gizi. cesurca bakın. ama ne olursa olsun itiraf etmeyin*(*bu cümle stilden esinlendi).
tümünü göster