sevgili phoebe;
bu sana son mektubum ve bana göre bile bir şeyin başlangıcında onun son olacağını söylemek vicdansız bir diyalektik. ama elimizdeki tüm kurallar, insanlığın bilmemkaç çağ boyunca (ortak sayılı bir çağ kavramı yoktur herhalde de ben bilirsin zamanı belirsizlikle ölçmeyi tercih ederim) geliştirdiği bütün kurallar bunun son olması gerektiğini söylüyor. bir de çünkü ben gerçekten yoruldum. senin dünyandaki bunalımları artırmak istemem ama bunların pekçoğunun gerçekten yapay olduklarını ve yapaylıklarının da gerisinde aradığın gerçek izlerin çoğunun çoktan beri silinmiş olduğunu söylemek zorundayım. üzgünüm sıradanlığın için phoebe, sıradanlığı severim ama ona ancak onun çok içten bir kabulü ve istemesiyle katlanabilirim. benim dünyam daha geniş olsaydı keşke ya da belki sen daha sık yazsaydın, daha çok, daha gerçek. bana kızmayacağını umuyorum, kızarsan da çok keyifsediğin günlük hayat içinde gelir geçer.

gitmeden önce son bir şey anlatmak istiyorum, şimdiye kadar anlatmaya sıkıldığım bir tarzda, açık ve olabildiğince yolunda. mesele, mutluluk bahsi phoebe. ben, molla, still, hep mutlulukla sorunu olan kişileriz, yapımız böyle. ama bizden çok evvel bu durumu yaşamış ve kapasitesi bizim çok üzerimizde frengili ve çok bıyıklı bir abimiz bu mutsuzluk halini yaratıcı insan sıfatı ile ödüllendirmiş, o yüzden biz mutluluğumumuzu prime çevirmeden gerçeksizliğimizi kabul etmeye hazır insanlarız. ve buna o derece alışmış durumdayız ki ufak mutluluk anlarında bile birbirimizden şüphe ediyoruz (biz üçümüz şimdilik), hatta o kadar ki bunun bir şeyleri (neler olduğunu bilmiyoruz aslında biz üçümüz9 engellediğini sanıyoruz. bize bu hayat mı zulüm biz mi bu hayata zulümüz ondan bile emin değiliz ve insan bir şeylerden emin olmadıkça gerçek ama emin olduğu oranda mutlu phoebe. biz ise hiç memnun olmasak da bizle kaldığımız yer kadar olmaktan öte yol göremiyoruz. oysa mutluluğu hiç de bizim yaptığımız gibi olumsuz bir şey olarak tanımlamak gerekmiyopr phoebe, biz insan varlığının detaylardaki iğrençliği dolayısıyla öyle yapıyorsak bu bizim rahatsızlığımız da olabilir.

çok eski atalarımız phoebe, mutluluğu -ne garip onların buna eudamionia demesi- olumlu sanmışlar, yanıldıkları kanısında olmam fikirlerini değiştirmeyecek, arada çok zaman var ve işte benim onların yanıldıklarını düşünme nedenim de bizzat artık onlar üzerinde değişiklik yapamayacak olmamız, yani arada zaman olması. onlar, phoebe, sanmışlar ki mutluluk iyi bir şeydir, gerçek amaçtır, öyleyse demişler bir başka iyi şeyle, bilgelikle elde edilebilir. belgeli felsefeci olarak bunları hep okursun phoebe, uzatmıyorum 15 yılda bir belge sahibi olamadığım için. tartışma öyle yoğrulmuş, biz nereye yoracaktık ki? fakat aksine phoebe, mutluluk, bilgelikle değil, körlük, aptallık, bilmezlikten gelme ile, potansiyeli kullanma ile değil, onu yok etme ile elde edilir. mutluluk inanmadığı halde kendini inandıranların kazandıkları ödüldür. ne mutlu onlara.

öte yolda ızdırap ve eziyet var; sevgili ile yapılan kavgalar için uyduruk gerekçelerden öte şeyler çıkarabilme yeteneği var - o kadar ki anlatıyorlar on saat ben anlayamıyorum tam mevzuyu, bu ciddi bir düzey. öte yanda cehennem var ve ona bile hiç inanmıyoruz -bu haldeyken hangi azap korkutabilir bizi.

bir yanda işte phoebe palaniuk var, lisanslı ürün satar, öbür yanda dostoyevski yazmadığı zamanlarda kumarbaz ve alçak. bir yanda ergenlerin apriori intihar denemeleri (telefona mesafe ölçülerek) öbür yanda notsuz intiharlara burun kıvıranlar. phoebe, tahterevallinin (bu kelimeyi bulanı şükranla anıyorum) bir yanda hiç mutlu olamayacak olanlar var, tesadüfen ağır basacak olsalar çok uzatmadan inerler, öbür yanda -öbür yandakileri bilmiyorum phoebe. bilmedikçe tam anlatamıyorum, ben istediğim kadar kıskanayım onların mutluluğunu, onları hep ötekileyeceğim. belki hem dersimi bilmeyip hem de herkesten şişman olduğu için phoebe.

kendine çok iyi bak, mutluluğunu çekemeyenlerin çelmelerine aldanma, bizim senin seviyene düşmemize izin verme, hem bir şey nasıl aşağıdan yukarıya düşer ki. sonsuz kere smiley phoebe, hoşçakal, olduğun üzere.
tümünü göster