saçma espriler de dolanmaya başladı etrafta: "sonbahar, kış ne oluyor lan, yaz". tabii aslında saçma değil, ilk duyduğunuzda tebessüm ediyorsunuz hatta güleniniz de çıkabilir. ama bunu duymayan insan kalmadığında anlamsızlaşmıyor mu? anlam aramak başka şey, benim -şu ara pasajları okuyan benim- resim ve sinema karşılaştırmasında çoğulluğun anlamsızlık olduğunu düşünmem başka bir şey. yani geçen yüzyılın ilk yarısından bakmış olabilirim afedersiniz.

sabah rüzgar vardı, momm n daddy, bahçeye biber kemeye çıktılar, ekemeden geri döndüler. çok rüzgarlı olduğuna üşümüşler, o bir şey değilmiş de biberler eğilir ölürmüş; biberler eğiliyor ölüyor, biz hala burda mıyız? italik kodunun güçlüğü için binlerce teşekkür ettiğim ve masanın altından hareket çektiğim biricik sevdiğim kendi baharını anlatmış, ona da tamah etmedik.

bahar dediğin dere kenarıdır, balık tutmaya çalışırken balık olmaktır şişe de. fırat yok, ilke'ye ne anlatsam bir kulağından öbürüne bahar zaten, sevdiğim bir kız var, onun da başka sevdiği varmış, balıklar hava soğuk diye evlerinde mısır patlatıp yatarlarmış, derenin sansürünü sikiim. bahar imgesinin yanaşabileceği her yerde bir gediğimiz de gedikliliğimiz de var galiba.

peki bahar, baharlığını unuttuysa? bir masalsa bu mesela? kendinizi hiç masal kahramanı olarak düşünmediniz mi? düşündüğünüz kadarında prens ya da prenses olmaktan bir zahmet vazgeçin, masalın figüranı olun iki dakka. ve unutmayın, masalda figüran olmayı bilmeyen prensliğe giden yolu da tepemezi. şimdi diyelim o kurbağalardan birisiniz sadece ve bahar sizin ülkenize gelmeyi unutmuş. karşınızda dev bir macera var, baharı bulup durumu anlatmak ve onu ikna etmek. ha yüzük amına koyim, hemen de yüzük!

bahar gelmedi diye telaş ettiniz, üzüldünüz, hazırladığını kıyafetleri giyemediniz de büzüldünüz. tamam da hakikaten kaç dere geçtiniz, kaç dağa baktınız baharı uyandırmak için? siz emanet ömrünüzden kaç gün yaktınız havalar ısınsın diye? doğalgaz faturaları gibi değildir, bedel ödemek, değilmiş. ben bugün suya gittim sordum baharı, yarın dağı tırmanıp arayacağım, papatya kokusu çeker, kırlara çıkacağım. çamurludur şimdi, onu da maceranın bedeli sayacağım.
tümünü göster