biz basit insanlarız biliyorsun;
kim ne vakit yağan yağmura bakıp, işlerin iyiye gideceğini söylese, mevsim haziransa "ekinler yatar" nisansa "zeytinler acılar" deriz. elin adamı "durma yağmur" der, el çocuğu "arap kızına dair söylenenlerin ırkçı ve etik olmayan bir yaklaşııııııııı" anlatır. ama bizim oralarda yağmur çok yağarsa ya ekinler yatıyor ya zeytinler acıyor, bilemedim.

biz basit insanlarız biliyorsun;
ne vakit şişe efes açsak kağıtlarını koparır, şişelerini kırmadan kenara koyarız. nedenini sorgulamadan adet sayarız, çok ısrar eden olursa "körler yapıştıryormuş bu kağıtları, ekmekleridir" deriz, ısrar eden olursa "yarın çoluk çocuk, hurdacı neyin toplar, ekmeğini çıkarır" söyleriz. açıklamalarımız hangi sayfalarda urban legend olmuş aklımız almaz, çok dağıtırsak şişelerimizi kaldırımlarda tuz-buz ederiz, sanki biraz ilkesiziz, anlayamadım.

basit insanlarız biz gördüğün gibi;
aynı fıkraları anlatır, adamı aldatan karıdan bahsederken pis pis sırıtırız. bunların freudyen etkilerini söyleyen neşemizi kaçırdığı için dönüp bakmamayı, bu fıkralardaki boynuzlu koca olsak bile susup saklamayı iyi biliriz. terapi seanslarına gitmeyiz, sosyete olmadığımızdan ve iki fıkra, bir laf atma ile kendimize geliriz.

lüzum yok karıştırmaya, sadece basit olduğumuzdan;
bir işi on şekilde düşünmeyiz, önce yapar, önce eyler sonra çevirir yanlışsa düzeltiriz. cinayet romanları bizim için yazılmaz, biz karılarımızı cinnet anlarımızda 33 yerinden bıçaklayanlar ve bir sinkaflı küfürde kurşun yağdıranlarız, suçumuz sabittir, tck'da basit değildir.

utanılacak bir şey yok bunda, basit insanlarız biz;
basit oyunlar oynarız kahvede, külü yere silkeriz, birisi söylese utanır, anlar ve dediği gibi yaparız, oyuna karışanın aklını alırız. aslında harfleri de rakamları da biliriz de tam yan yana getirmek konusunda biraz dertliyiz.

o da bizim hikmetimiz, basitliğimiz;
yalan da söyleriz kimi zaman, biraz abartma, biraz böbürlenme. yalanlarımız bile basittir, inan. "çöyle vurdum" yahut "şöyle soktum" gibi ufak ufak yeşillenme, hemen de anlarsın.

biz basit insanlarız, biliyorsun;
tanrıya da inanırız, üç gün için de deprem olacağına da. kim kalkıp amerika'dan bahsetse hemen hemen anlarız bir bit yeniği olduğunu, kim kalkıp ana avrat sövse ardından söveriz.

çok oksaydık, çok izleseydik farklı mı olurduk? belki, ama bilmiyorsun, içimiz aynı kalırdı orhan gencebay değil de farid farjad dinlesek de, semer aynı semer çünkü. ve çünkü yemek değil sindirmekle ilgili ve belki bunu seçtiğimizden ve hatta daha az acı verdiğinden.

biz basit insanlarız;
"koyver gitsin"le "amını ırzını siktiğimiiiiii"...
böyle kalacağız.
tümünü göster