soluğuna yalnızlık sinmiş, renklere küskün şehrim. ne düşler kurdum senin için, yaşanmazlar; üstelik hepsi de gerçekten bozma. üç kuruşluk şemsiyelerimin beni esirgeyemediği o deli yağmurlarını üzerime boşaltmaktan usanmasan da seni sevmekten yine de vazgeçmedim. sonbahar esrikliğine katıp savuruşunu, gökkuşağı giyinmiş konur çingenelerini, hatta o berbat temmuz sıcağını bile özlüyorum sensizken, inanır mısın? en çok da ölgün geceler balkonumdan içeri sızan ayazınla diriltmeni arıyorum. başka şehirlerde geceler ne zor geçiyor, bilir misin?

ruhsuz ve paspal sevgilim, tüm puştluklarını bağışladım. sence de bu, yeniden başlamamıza yetmez mi?

tümcelerim yetişse ne büyülü kelimelere boğmak vardı seni. olmadı. fakat sence de bazen yetinmek gerekmez mi?
tümünü göster