öncelikle;

diyarbakırspor ile kürt hareketini ilk kim özdeşleştirdi gerçekten merak ediyorum. yani, kim diyarbakırspor'dan bir athletic bilbao, bir barcelona yaratmaya kaltı. bu takımlardan birisi kadrosunda basklı olmayan oyuncu oynatmaz zamanındaki ispanya'nın inkar ve imha politikalarına inat; diğerlerinin stadında ise koca koca ''katalonya ispanya değil'' yazar. diyarbakırspor ise götünü yırtar devletle bir alıp veremediği olmadığını kanıtlayabilmek için. barcelona faşist ispanya'nın her türlü baskısına maruz kalmıştır zamanında; diyarbakırspor ise devletin eli ile, desteği ile var olabilmiştir hep. (taraftarı bir kenara koyuyorum. bahsettiğim kurumsal olarak diyarbakırspor) ama birileri çıkmış ve söz konusu takımı türkiye'nin athletic bilbao'su ilan edivermiştir. bu ilanı verenin büyük ihtimalle ilk türk tarafı olması ise daha enteresandır.

sonra;

biz, toplumsal olayların kökenine inmeyi sevmeyiz. beceremediğimizden belki de, belki de o olayları sonuçları üzerinden tartışmak kolayımıza gittiğinden. mesela diyarbakırspor maçlarında çıkan olayları spor çerçevesinde tartışırız. sporun ruhuna aykırılığından bahsederiz savaşın stadyumlara taşındığını görünce. tabi canımız isteyince bizzat biz taşırız savaşı stadyumlara. neyse, konuyu dağıtmayalım. internette yapılan yorumlara şöyle bir baktım da, ''senden üç benden beş'' mantığı hakim tartışmalara. ''yok siz şunu yaptınız, yok biz bunu yaptık, bla bla bla...''

bu çatışmalar güneydoğuda yaşanan ne ilk, ne de son sokak çatışması. olan sadece çatışmanın stadyuma taşınması. üstelik savaşı oraya taşıyan da bizzat türk tarafı. devlet, kürtler'i kayırmak için yatırım yapmadı sözkonusu spor klübüne yıllarca. amaç, gençliğe polise molotof atmak dışında başka bir aktivite vermekti. (doğru ya, birbirimizi siyasi sebeplerden taşlayacağımıza takımımızın ofsayt diye verilmeyen golü yüzünden taşlayalım değil mi.) ki bu yönü ile de daha çok real madrid'e benzer diyarbakırspor. (''bana 80.000 kişilik bir uyku tulumu yapın.'' franco'nun santiago barnebau yapılırken sarfettiği ünlü sözleri)

peki türk tarafı ne yaptı, kaybedilen bir maçtaki hakem hatalarını sebep gösterip saldırması gerekirken diyarbakır taraftarına (ülkemizde siyasi sebepler hariç futbol yüzünden kavga etmek bırakın serbest olmayı, erkeklik göstergesidir hatta); sokaktaki savaşı tribüne taşıdı. yani devletin amaçladığının tam tersi bir işlev gördü takım.

her neyse, uzun sözün kısası bu gün yaşanan olayar güneydoğuda yıllardır yaşanan olaylardan bağımsız değerlendirilemez. mücadelede yeni (ama önemsiz) bir cephe açılmıştır sadece. bu konuyu ya tartışmayalım; ya da kavganın asıl sebebi olan toplumsal zeminde tartışalım. (yani gene tartışmayalım. çünkü zemini görmezden gelip fondaki olaylarla ilgilendiğimiz sürece muhabbet ilk okul üç seviyesinin ötesine gitmeyecektir)
tümünü göster