haksızlık bu. kurallara aykırı. bakışlarınızı çevirirken bir cümle bırakamazsınız mavi gözlerinizin izine. neden gelemediğimi nasıl anlatayım size. o zamanlar her şey farklıydı. yataydı günler. işaret parmaklarım hariç bütün kaslarım boşalmıştı. kim olduğunu anlamadığım birileri gelip gidiyordu. suratları zihnimde canlandırmakta zorlanıyordum. konuşmuyor mırıldanıyordum o sıralar. bana hiçbir şey söylenmiyormuş gibi geliyordu. beni suçlamayın, bana dokunduğunuzu çok sonra fark ettim. yorgundum. ağzım açık bakışlarım dalgındı. şişeler çoğalıyordu ve bir yumuşaklık arıyordum hayatımda. kendisine doğru adım attığımda kaybolan bir hayalet vardı. melekler korosu sesleniyordu arkamdan. bir tel gerildiğinde bir ok fırlıyordu içimden. ritimsiz bir davul çalınıyordu kalbimde. çekici hiçbir yanı yoktu o günlerin. bir melodiye yakışmak istiyordum. parçalanıp bir kaç notaya dönüşseydim. havaya karışsaydım keşke. o sıralar bakışlarım buldukları ilk rahat köşeye yatardı. bir dalganın gelip yıkmasını beklerdim herşeyi. dalgalara yatardım mecburen, gözlerim için rahattı. siz gözlerinizi kapattığınızda karanlıkta süzülürdüm. yakılmış bir fitildi zamanım. kalbimdeki ritimsiz davul bir sirk trompetiydi. bir cümle kurabilmek için sayfalarca yazardım. bir nokta koymak isterdim cümlelerin sonuna, noktalar yumuşaktı. yatağa bırakıyordu her saniye kendisini. uykum geliyordu. yataydı o günler. haksızlık bu , kurallara aykırı. bakışlarınızı çevirirken bir cümle bırakamazsınız mavi gözlerinizin izine. nasıl anlatayım size o günleri. penceremden bakardım. asfalttan bir çöl olmuşt sanki dünya. sağ elimle sol elimi tutardım.
tümünü göster