ben, bu politika denen şeyi seviyorum. çünkü, başka hiç bir alanda kurulamayan mantık örgüleri kurulabiliyor politik arenada. örneğin; a=b ise, b=c ise, c'nin de a'ye eşit olması gerekir normal şartlarda değil mi? işte, politikada öyle değil. a=b ise, b iyi bir şey ise, a da iyidir diyelim. bu durumda c=b ise, c'nin de iyi olması gerekir normalde. ama, eğer c sizden değilse öyle olmuyor işte.

''terör örgütlerinin'' sivillere yönelik saldırılarını insanlık dışı bir eylem olarak niteleyen bireyler, benzer saldırılar kendi devletleri tarafından gerçekleştirilince bin türlü takla atar bu saldırıları meşru gösterebilmek için. kardeşim, ya ''insan hayatı değerlidir; tarafsız sivilleri hedef alan hiç bir eylemi hiçbir amaç meşru gösteremez'' dersin; ya da ''şiddet, politik arenada etkili bir silahdır, ve şiddet eylemlerinin haklılığı sonuçta kaç sivilin öldüğü ile ölçülemez'' dersin. ne bu çifte standart.

türkiye'de sağ, çeçen direnişinin sivil rus hedeflere yaptığı saldırıları ''çaresiz bir halkın haykırışı'' olarak niteler. ama, ira ve eta için aynı cümleleri kurmazlar. ira ile eta'nın günahı ne? irlandalıların müslüman olmaması mı, yoksa ira ve eta'nın sol tandanslı olması mı sorun?

hamas ile pkk kıyaslanmış bir üst yazıda, ve hamas'ın mücadelesi meşru ilan edilirken pkk tü kaka olmuş. ne haması eleştirecek, ne de pkk'yı övecek değilim bu yazıda. daha doğrusu bu yazı motivasyonunu oradan almıyor. ''bizden olmayan kötüdür, bizden farkı olmasa da'' mantığına takıldım ben.

şimdi, neymiş pkk ile hamasın farkları bir bakalım:

1) hamas işgal altında bir ülkeyi savunuyormuş, pkk'nın ne yaptığı ise muğlak.

gerek tc, gerekse israil, işgalci sayılmıyorlar üzerinde kuruldukları topraklarda uluslararası yasalara göre. iki ülkenin asli unsuru olan halklar da, daha sonradan göç ettiler söz konusu arazilere. (biri yüz yıl önce, biri bin yıl önce eğer zaman önemli ise) bu durumda hangi ülkenin işgal altında olup, hangisinin olmadığına kime ve neye göre karar veriyoruz, içtenlikle sormak isterim.

2) hamas demokratik bir seçimle filistin halkı tarafından görevlendirilmiş.

hıı, zaten pkk'nın seçimlere katılma hakkı var ama onlar kullanmıyor bu hakkı. ayrıca, kürt halkının temsilci diye meclise gönderdiklerini bile kabullenemiyoruz daha. lütfen güldürmeyin adamı. (bilmiyorum bir veri olarak kabul edilebilir mi ama, türkiye'ye dönen barış gruplarının karşılanma görüntüleri de müdahil olabilir aslında bu konuya)

3) hamas, eli silahlı terörist bir grup değilmiş; çünkü programında barışçıl çözümden bahsediyormuş.

biz, tek varoluş amacı kürt sorununda barışçıl çözüm olan dtp'yi kapattık. ne diyon yavrum sen. üstüne üstlük, bir şeyi programına yazmakla o şeyi gerçekten savunmak arasında fark vardır. tkp'nin programında da işçi demokrasisinden bahsediliyor. ama niyeyse pek inanasım gelmiyor. eğer iş, barıştan bahsetmekse sadece; bırakın pkk'yı, naziler bile barıştan bahsederdi sık sık.

uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. iki örgüt de hemen hemen aynı konumdadır bu gün. bu gerçeği görmek için birazcık tarafsızlık yeter de artar bile. eğer, pkk teröristse hamas da teröristtir. yok, hamas kurtuluş savaşçısı ise pkk da öyledir.

biz, birgün benzer siyasi olayları farklı ölçütlerle değerlendirmeyi bırakabilirsek eğer, o gün dünya çok daha güzel bir yer olacak diye düşünüyorum. bilmiyorum yanılıyor muyum.
tümünü göster