dtp kapatıldı, en azından şimdilik öyle görünüyor.

sebep? vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelen tehditlerin odağı olmuş; zaten otuz yıldır kardeş kardeş yaşıyoruz ya anasını satayım; her şeyi dtp karıştırdı ya; dtp'den önce ne sokak çatışması oluyordu, ne de gerillalar tsk'yı vuruyordu ya; dtp'yi kapattık, ve her şey yeniden normale döndü. gerçekleri görmezden gelmek için kafanızı daha derine sokmanız gerekebilir, sizi gidi deve kuşçukları.

nasıl bir mantık, dtp'nin sebep değil sonuç olduğunu anlayamaz; hadi, pkk'nın sizin asimilasyon politikalarınızın sonucu olduğunu kabul etmiyorsunuz; anlayabiliyorum, size göre tek suçlu pkk; ama, dtp'nin sizin pkk ile yürüttüğünüz saplantılı savaşın sonucu olduğunu anlayamayacak kadar mı saplandınız şovenizme.

bundan iki yıl kadar önce, ahmet türk şöyle demişti yaklaşık olarak:

''evet, şu an biz, mecliste siyaset yapmak istiyoruz. ama, dağda da, zindanda da, yer altında da daha önce siyaset yaptık. ve gerekirse yine yaparız. lütfen, bizi meclis dışında siyaset yapmak zorunda bırakmayın.''

kürt hareketi ne kaybetti, ne kaybeder, hiç bir şey. hadep olur, dehap olur, dtp olur; değişen isim olur, yasal bir partiden bile mahrum kalmazlar. üç beş milletvekili kaybederler, bir dahaki seçime dahafazlasını yollarlar meclise, tabi hala meclisten bir umutları varsa. peki ya türkiye ne kazandı? düşünüyorum, düşünüyorum, ve hiçbir şey bulamıyorum. devlet, milli nizam'ı kapattı, milli selamet geldi; o kapatıldı, milli görüş hem refah partisi ile, hem de iktidarla birlikte geri döndü. 28 şubatı yaptılar, milli görüş bölünmeseydi eğer 2001 seçimlerinden zaferle çıkan akp olmazdı. yani devletin hiç bir şey kazanmadığı ortada. peki ya ne var devletin elinde: otuz yıldır ilk kez hayal dünyasından inip bir ihtimal haline gelen ve aptalca saplantılar yüzünden kaçırılan barış; tc'ye olan güvenini*(*eğer vardı ise böyle bir şey) tamamen kaybetmiş bir halk*(*kürt halkı); esnafından memuruna ağzınan salyalar akan kurt adamlara dönüşmüş bir başka halk*(*türk halkı). ne güzel değil mi?

ey devlet bahçeli, artık rahat uyuyabilirsin; barışın uykularını kaçırmasına gerek yok, ''ben/biz/mhp savaştan başka şeyden anlamayız, barış olursa ne halt ederiz.'' diye düşünmene gerek yok. savaş devam ediyor.

ey baykal, kemalistler bir kez daha en iyi yaptıkları şeyi yaptılar: çok yönlü toplumsal bir sorunu, yasaklara bağışıklık kazanmış bir sorunu, yasaklamalarla çözmeyi denediler. bunda senin de payın büyük, tebrikler.

ey tsk; demokrasiye dört kez fiilen, defalarca da el altından müdahale etmiş ordu! kırmızı çizgilerin korundu, mutlu musun?

zorba, savaş lobisinden bahsediyordun geçen gün, yukarıdakilerden daha iyi savaş lobisi mi olur. yukarıdakilerden daha fazla savaştan beslenen mi var?

son sözüm sana akp; kabahat sende değil, senin demokratlığınla kuyuya inende. kusura bakma ama, ben senin yapacağın açılımın içine edeyim. yeniden milli görüşçü olsanıza siz, valla daha çok sevecem sizi o zaman. en azından o işi kıvırabiliyordunuz, milli görüş gömleği daha mı yakışıyordu ne? demokratlık gömleği ise, bir beden büyük geldi size. ''açılım devam ediyor.'' ciddi misin?

son kez soruyorum baylar bayanlar; dtp'nin kapatılmasının bu ülkeye ne faydası oldu. adam gibi, kendi içinde tutarlı bir tek yanıt verebilenin alnından öpeceğim.
tümünü göster