bilmem nasıl anlatmalı, nasıl etmeli.. gözlerim hep kapalıydı ne zaman gitsem bu kente.. bir yerlerde bir acı yaşanıyordu ve ben o anda kendimi burada buluyordum.. bir şey var çeken beni ama dedim ya bilmem nasıl anlatmalı ne demeli.. müzik çalarım sanki bilerek yapıyor.. boğazdan geçiyorum.. bir müzik çalınıyor kulağıma.. "önce kuş olduk.. uçtuk semada..." ardından müzik çalarım bir kıyak daha yapıyor.. "istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı.. önce hafiften bir rüzgar esiyor.." of ulan diyorum of.. iliklerime kadar işliyorum istanbulu.. çamlıcadan izliyorum en çok.. kulağımda yine müzik.. "yarim istanbulu mesken mi tuttun.. gördün güzelleri beni unuttun aman".. işte diyorum benim aşkımı elimden çalan şehirdeyim.. ve ben hala deli gibi bu şehirde aşkımı yaşamak istiyorum.. bir filmde (belki de çok filmde) vardı..
-sen mi büyüksün ben mi istanbul?
tabi ki sen büyüksün istanbul.. eziliyorum güzelliğinin karşısında..

edit: istanbul.un bir de dönüşleri vardır.. ve fonda bu sefer tek bir parça çalınır.. "cigaramı sardım karşı sahilde.. yaktım ucunda acıları.."
tümünü göster