bu ırk konusuna hiç girmek istemiyordum aslında, zira galatyalı dostlarım bu tür tartışmaların parçası olmamdan pek hoşlanmaycaklardır. buna rağmen bir kısım okurun -okurları kısımlara ayırmam her tarihçi gibi tasnife duyduğum ilgidendir- ısrarlı soruları karşısında bu konuyu açmak durumundayım. okurlarımızın bu konuya ilişkin sorularından bir bukleciği sizinle paylaşmak isterim:
"sayın z hocam;
galatyalılardan genelde övgüyle bahsediyorsunuz, övmediğiniz ve nesnel davrandığınız zamanlarda bile öyle güzel anlatıyorsunuz ki bu övgü gibi oluyor. fakat merak ettiğim bir şey var, bazı notlarınıza bakarak ben galatyalıların kafkas kökenli olduğu düşüncesine kapıldım ve ısrarla sormama rağmen bir yanıt alamadım. beni aydınlatır mısınız" soruyu soranın ismi unisex olduğu için bu hayranlıktan ekmek çıkar mı bilemedik, o da bizi o konuda aydınlatırsa müteşekkir oluruz, erhan burnunu kurcalama.
"z bey;
binlerce yıl önce asyadan göçerek bu diyara yerleşmiş, türk oğlu türkler hakkında onca gereksiz bilgiyi paylaşıp da bunu atlamanız dalgınlığınızdan mı yoksa sütü bozukluğunuzdan mıdır?. akıllı mı olacaksınız, bir gece ansızın gelelim mi? sizin de bildiğiniz gibi kurdun adı börteçine, yurdun adı galatyadır" bu okurumla didişmek istemem, bir de bu gece gelirse illa ekmek getirsin isterim. kendisine şöyle bir ipucu vereyim yalnız, börteçine sözcüğüne benzer bir sözcük galatya dilinde de mevcuttur, galatyalılarelma kurduna ve bazı tenya türlerine bortsençine derler. o kurt o kurt mudur bilememekle beraber, bu dil benzerliği etnik köken açısından önemli olabilir.
"z;
yavrum anlamadın sen, milliyetçilik yükselen değer, bir yerinden herkes milliyet sorgulayıp duruyor. yok mudur yavrum bu galatyalıların türklerle bir yakınlığı felan. bak okurların ilgisini çekmek lazım, bunları yaz da biraz okunsun" pek sevgili editörüm still cursed'ten gelen bu notu yorumsuz bırakmak ve akademik çalışmanın zaman zaman yusuflasa da bağımsız kalması gerektiği konusundaki inancımı burada paylaşmak zorundayım.
işte bu tür sorular karşısında bu konuya açıklık getirmek gerektiğini düşündüm, erhan ve pelin de düşünmüşler. galatyalılar, kendilerinden önce yaşayan atalarının burada bu yurtta ortaya çıktıklarına inanırlar ve bir ırk kökeni ya da tarihi üzerinde durmazlar. zaten galatyalılar birçok şeyin üzerinde durmazlar. yine galatya'da farklı dil konuşan topluluklar olmamasına yani üniter bir ulusal varlık söz konusu olmasına rağmen galatyalılar kendilerine ırk ya da milliyet çağrıştıracak isimler vermezler. sizin de dikkat ettiğiniz gibi bu sebeple "galatlar" yahut "galatça" gibi terimler bulunmamaktadır. dolayısıyla galatyalıların çokça önemsedikleri gibi bu konuda yapay ayrımlar yaratabilecek her tartışmadan kaçınılmalıdır, aynı şekilde galatyalılar, tüm diğer ulusları eşit mesafede ve kardeş olarak görürler. hatta tüm diğer ulusları ulus olarak görmemeyi tercih ederler, zira pek fazla olmasa da galatya tarihinde yer alan savaşların ve dolayısıyla acıların müsebbini mevcut dünyada aramaya karşıdırlar. misal yakın komşuları ustiyinya ile zamanında savaşmışlardır, ama bugün ne bu ülkeye ne de düşmanlarının uzak torunları olan bu halka karşı nefret gütmezler ve bunu başarabilmek için de ulus tanımlamasından uzak dururlar.
biz de onların bu aktine sadık kalmak isterdik, lakin gerek bir gece ansızın gelebilme olasılığına karşı kıçımdaki üç buçuk ritimli (bazen 9 8lik bile oluyor) damar, gerekse de editörümün yerinde uyarısı ile bu konuda derin araştırmalarımı sizlerle paylaşma ihtiyacı içindeyim. galatyalılar, birebir etnik ve genetik uyuşma görülmemiş olsa da türk kökenli sayılabilirler, hiç değilse akdeniz havzası, güney kafkaslar, ortadoğu'ya ait gen örneklerini taşımaktadırlar. bu karışık yapı ve genetik kaos bir dizi araştırmacıyı yutan bir kara delik sayılmakla birlikte ortus gevendesan bu konuda daha açık fikirler sunmuştur. gevendesan'ın tezlerine göre galatyalılar, memleketlerinden çok sıkılmış, çok daralmış türkiyelilerdir. en eski yazıtlar da bunu doğrular belgeler içermektedir, bu yazıtlar da bir parçası kayıp olmakla birlikte kurucu galatyalıların "hafız alıp başımızı gidelim buralardan, yeni bir ülke, dil falan, bir yerinden tutar götürürüz, iki koyun iki keçi yaparız" şeklinde beyanları vardır. buradan anlaşılabileceği üzere galatyalılar, türkiye dolaylarından göç etmiş olabilirler. fakat bu durum hala milliyet sorununu aydınlatmamaktadır. buna rağmen galatya'da, özellikle yukarı galatya'da 73.5 sayısının kutsal sayıldığını söyleyerek milliyet konusunda da bir ipucu vermiş olalım. bu bilgiye göre galatyalılar türkler'i de dahil ederek bir tezi baştan ve hatasız kurmuş olabilirler.
elimize ulaşan soruları da yanıtlamak isterdik, ancak maalesef zaman yetersizliğinden ötürü bunu yapamıyoruz. şimdi bendeniz ork çalayım yaprak da galatya havaları okusun dilerseniz.
ayrıca bu haftanın asıl notu şudur: 27 mayıs'ı yalayan deniz, evren'i de yalasın, zekası, saçları, postalı parlasın.
"sayın z hocam;
galatyalılardan genelde övgüyle bahsediyorsunuz, övmediğiniz ve nesnel davrandığınız zamanlarda bile öyle güzel anlatıyorsunuz ki bu övgü gibi oluyor. fakat merak ettiğim bir şey var, bazı notlarınıza bakarak ben galatyalıların kafkas kökenli olduğu düşüncesine kapıldım ve ısrarla sormama rağmen bir yanıt alamadım. beni aydınlatır mısınız" soruyu soranın ismi unisex olduğu için bu hayranlıktan ekmek çıkar mı bilemedik, o da bizi o konuda aydınlatırsa müteşekkir oluruz, erhan burnunu kurcalama.
"z bey;
binlerce yıl önce asyadan göçerek bu diyara yerleşmiş, türk oğlu türkler hakkında onca gereksiz bilgiyi paylaşıp da bunu atlamanız dalgınlığınızdan mı yoksa sütü bozukluğunuzdan mıdır?. akıllı mı olacaksınız, bir gece ansızın gelelim mi? sizin de bildiğiniz gibi kurdun adı börteçine, yurdun adı galatyadır" bu okurumla didişmek istemem, bir de bu gece gelirse illa ekmek getirsin isterim. kendisine şöyle bir ipucu vereyim yalnız, börteçine sözcüğüne benzer bir sözcük galatya dilinde de mevcuttur, galatyalılarelma kurduna ve bazı tenya türlerine bortsençine derler. o kurt o kurt mudur bilememekle beraber, bu dil benzerliği etnik köken açısından önemli olabilir.
"z;
yavrum anlamadın sen, milliyetçilik yükselen değer, bir yerinden herkes milliyet sorgulayıp duruyor. yok mudur yavrum bu galatyalıların türklerle bir yakınlığı felan. bak okurların ilgisini çekmek lazım, bunları yaz da biraz okunsun" pek sevgili editörüm still cursed'ten gelen bu notu yorumsuz bırakmak ve akademik çalışmanın zaman zaman yusuflasa da bağımsız kalması gerektiği konusundaki inancımı burada paylaşmak zorundayım.
işte bu tür sorular karşısında bu konuya açıklık getirmek gerektiğini düşündüm, erhan ve pelin de düşünmüşler. galatyalılar, kendilerinden önce yaşayan atalarının burada bu yurtta ortaya çıktıklarına inanırlar ve bir ırk kökeni ya da tarihi üzerinde durmazlar. zaten galatyalılar birçok şeyin üzerinde durmazlar. yine galatya'da farklı dil konuşan topluluklar olmamasına yani üniter bir ulusal varlık söz konusu olmasına rağmen galatyalılar kendilerine ırk ya da milliyet çağrıştıracak isimler vermezler. sizin de dikkat ettiğiniz gibi bu sebeple "galatlar" yahut "galatça" gibi terimler bulunmamaktadır. dolayısıyla galatyalıların çokça önemsedikleri gibi bu konuda yapay ayrımlar yaratabilecek her tartışmadan kaçınılmalıdır, aynı şekilde galatyalılar, tüm diğer ulusları eşit mesafede ve kardeş olarak görürler. hatta tüm diğer ulusları ulus olarak görmemeyi tercih ederler, zira pek fazla olmasa da galatya tarihinde yer alan savaşların ve dolayısıyla acıların müsebbini mevcut dünyada aramaya karşıdırlar. misal yakın komşuları ustiyinya ile zamanında savaşmışlardır, ama bugün ne bu ülkeye ne de düşmanlarının uzak torunları olan bu halka karşı nefret gütmezler ve bunu başarabilmek için de ulus tanımlamasından uzak dururlar.
biz de onların bu aktine sadık kalmak isterdik, lakin gerek bir gece ansızın gelebilme olasılığına karşı kıçımdaki üç buçuk ritimli (bazen 9 8lik bile oluyor) damar, gerekse de editörümün yerinde uyarısı ile bu konuda derin araştırmalarımı sizlerle paylaşma ihtiyacı içindeyim. galatyalılar, birebir etnik ve genetik uyuşma görülmemiş olsa da türk kökenli sayılabilirler, hiç değilse akdeniz havzası, güney kafkaslar, ortadoğu'ya ait gen örneklerini taşımaktadırlar. bu karışık yapı ve genetik kaos bir dizi araştırmacıyı yutan bir kara delik sayılmakla birlikte ortus gevendesan bu konuda daha açık fikirler sunmuştur. gevendesan'ın tezlerine göre galatyalılar, memleketlerinden çok sıkılmış, çok daralmış türkiyelilerdir. en eski yazıtlar da bunu doğrular belgeler içermektedir, bu yazıtlar da bir parçası kayıp olmakla birlikte kurucu galatyalıların "hafız alıp başımızı gidelim buralardan, yeni bir ülke, dil falan, bir yerinden tutar götürürüz, iki koyun iki keçi yaparız" şeklinde beyanları vardır. buradan anlaşılabileceği üzere galatyalılar, türkiye dolaylarından göç etmiş olabilirler. fakat bu durum hala milliyet sorununu aydınlatmamaktadır. buna rağmen galatya'da, özellikle yukarı galatya'da 73.5 sayısının kutsal sayıldığını söyleyerek milliyet konusunda da bir ipucu vermiş olalım. bu bilgiye göre galatyalılar türkler'i de dahil ederek bir tezi baştan ve hatasız kurmuş olabilirler.
elimize ulaşan soruları da yanıtlamak isterdik, ancak maalesef zaman yetersizliğinden ötürü bunu yapamıyoruz. şimdi bendeniz ork çalayım yaprak da galatya havaları okusun dilerseniz.
ayrıca bu haftanın asıl notu şudur: 27 mayıs'ı yalayan deniz, evren'i de yalasın, zekası, saçları, postalı parlasın.