başıma bir iş gelmeyecekse dün saat 9u 5 geçe bırak saygı duruşunda dikelmeyi, naptığımı bile hatırlamıyorum. 10 kasım denilince aklıma ilk gelen ve de hep gelecek olan imge, meydandaki atatürk heykelinin başına nöbetçi koyulan, soğuk havaya rağmen üzerlerine bir hırka bile giydirilmeyen küçük ilköğretim öğrencileridir. soğuktan titrerler ama bu yüce (!) görevden asla taviz vermezler. hazırol vaziyetinde sabahtan akşama kadar bi rheykelin başını bekleyen küçücük çocuklar, bunu neden yaptıklarının farkında bile değiler malesef.
atatürkçülüğün anlamını heykeli başında nöbet tumak, resminin karşısından geçerken hazırola durmak, imkanı olan için (hac niyetine) arada bir anıtkabire gitmek, sabahları okul bahçesinde şahsına bağlı kalınacağı yönünde büstüne and içmek olarak öğrenen bu nesil ya körü körüne kemalist olur ya da atatürk düşmanı.
atatürk'e put muamelesi yapıyorsunuz denildiğinde zoruna gider bir kısmın. meydanlarda birileri "sen adı konulmamaış bir peygambersin" diye şiir okuduğunda gelen tepkileri bile atatürk düşmanlığı olarak kabul eder bu kesim. atatürkçülük , mustafa kemal'in fikirlerine, yaptıklarına sahip çıkmak değil, mustafa kemal'in kendisine ve laiklik ilkesine sahip çıkmak oldu bu günlerde. atatürk'ü ve atatürkçülüğü farklı organlarıyla anlayan bir milletin 10 kasım "kutlamaları" da ancak böyle olur.
kutlama kelimesi de bilinçli yazılmıştır tarafımdan. 10 kasım sabahı bütün kanallardaki dandik müzik eğlence şeyleri sözde ata'nın sevdiği şarkı/türkülerle tam gaz devamdı. biz evvelden ölünün arkasından kuran okur dua ederdik. laikliğe karşı diye ata'nın ruhuna bir fatiha okuyan yok şimdilerde.
lafın boku çıkmadan bitirmek lazım. velhasıl, 10 kasım birilerinin siyasi propagandası olarak tüm yurtta "aman ormancı" ve "çanakkale içinde vurdular beni" türküleriyle, 7-10 yaş çocuklarının, ayazda heykel nöbetleriyle kutlanmıştır. hayırlı olsun.
tümünü göster