giordiono bruno' nun tiyatro oyununda bir sahne geliyor aklıma günlerdir. daha doğrusu çıkmıyor, çıkamıyor. giordino bruno , rahip olmak için - aslında oldurulmak için- kilisede öğrenim görmüştü. ama o sorgulamadan inanmak istemiyordu. kilisede din kitapları dışında kitap okunması yasak olduğu halde sorgulamayı anlatan pek çok kitap vardı elinde, bir de çok yakın bir arkadaşı. arkadaşı onun gibi cesur değildi ama giordino bruno ' yu asla ele vermezdi, vermedi de. kendisine çocukluğundan beri öğretilenlerle büyümüş insanlardan biriydi kısaca. (böyle insanları yargılamayı çok severiz, ama yargılayan yargılanandır.) bir konuşma sırasında eski günleri anımsarlar;

''hatırlıyor musun sen bir kere ağaca çıkmıştında nasıl dayak yemiştin. ama sonra yine çıktın ve düştün'' der giordiano bruno.
'' düşmekte ne kelime bruno her yerimi kırıyordum az kalsın ''
'' peki neden düştün? çünkü ağaca nasıl tırmanılacağını bilmiyordun, kimse sana göstermedi. ''

'' kimse sana ağaca nasıl çıkılacağını göstermedi'' ... giordiano bruno' ya göre insanlara artık hristiyanlığa neden inanmaları gerektiğinin gösterilmesi, inanıp inanmama hakkının verilmesi gerektiği anlamını taşıyordu bu cümle.

tabiki giordiona bruno' nun kilisedeki cılız odasına baskın yapmakta geç kalmadı kilisedekiler. ve bütün kitapları yaktılar. pederle giordiano bruno arasında geçen bir konuşma.

'' giordiano bruno! odanda kilisede olması kesinlikle yasak ve senin gibi başarılı bir öğrenciye yakışmayacak kitaplar bulduk. bu şeytanın işi kitaplarla senin ne işin olabilir sevgili evladım? seni burada herkes seviyor. tanrı' nın yolundan sapacak olursan hepimiz senin için çok üzülürüz. üstelik bu kitapları okumak demek şeytanla işbirliği yapmak demektir. ancak sen iyi bir çocuksun, olur olmaz bir merakla bu yola sapıyordun.ama biz seni kurtaracağız. şimdi giordiano bruno! benim söylediklerimi tekrar et! ' tanrım sana inanmakta kusur ettiğim için beni bağışla' ''

'' tanrım sana inanmakta kusur ettiğim için beni bağışla ''

'' bana şeytanın yolunu bir daha gösterme! düştüğüm yanlış yola beni bir daha düşürme!

'' ... ''

'' giordiano bruno! tekrar et. bana şeytanın yolunu bir daha gösterme! düştüğüm yanlış yola beni bir daha düşürme! ''

giordiano bruno gözyaşları içinde;

'' tanrım! bana ağaca nasıl çıkılacağını göster! ''
tümünü göster