hayat bu aralar gereğinden fazla mı ciddiyetsiz ya da benim olaylara ve topluma bakış açım mı değişti bilemiyorum ama bu süreç oldukça canımı sıkmakta. toplumun ne zamandan beri daha önceleri değerli olarak öğrettiklerinin içini boşaltmaya başladığını düşünmeye başladığımda, saatlerin akıp geçtiğini görüyorum. neydi bu insanları böylesine değiştiren. merak ediyorum gerçekten.

akşam eve girdiğimde televizyonun karşısına geçmemek için eskisi kadar cebelleşmiyorum kendimle. artık cezbetmiyor, hitap etmiyor bana. tamamen gereksiz bir icat. ayrıca televizyon kanallarında dikkatimi çeken tek programlar olan haber bültenleri ölümün sıradanlaştığını bilinçaltımıza işlemeye çalışıyorlar sanki. her gün yüzlerce ölüm haberini, şaşkınlıkla değilde, gayet olağan şekilde anlatıyorlar ve biz de çok doğal karşılıyoruz. o yüzler halbuki nice yüzlerin acılarını tetikledi. bu gün o yüzlerin içinde olamadığımız için kendimizi şanslı hissetmeliyiz. hayat ve yaşam bu kadar ucuzlamış insan gözünde. şaşırtıyor bu durum.

papatya bulmak ne kadar zorlaşmış, eskinden ne çok vardı halbuki. sevdiğiniz insanlar için papatya arıyorsunuz, yapay çiçek öneriyorlar. yapmacık gülücükler gibi yapmacık çiçeklerle çıkar olmuş insanlar birbirinin karşısına. papatyaları annem severdi, papatya bulmak gerçekten güç. bir papatyayı bir de huzuru. bulamıyorsunuz.

farklı görüşleri savunmak çok garipsenir olmuş. halbuki toplumdaki fikir ayrımlarının olması, farklı açılardan bakabilmeyi sağlar insana. insanlar düşüncelerini kullanmamak için direniyor sanki. nedir bu şartlanmışlığın sebebi anlayamıyorum. ney bizi bu kadar sinirlendirip hırçınlaştırıyor çözemiyorum.

bir bedensel engellinin yerine koyup kendimi koyup düşündüm bu gün. yaşamanın zorluklarını birde onların bakış açısıyla incelemeye çalıştım. mesela, ayaklarım olmasaydı ve merdivenleri çıkıp inebilmek için başkalarının desteğine, yardımına ihtiyacım olsaydı. gerçekten, zor bir durum. insan bazen merdivenden çıkabildiği için de şükredebilmeli. bu gün bir engelliye merdivenlerden inerken yardım ettim. onun mutluluğu, ona yardım etmiş olmanın mutluluğu tüm stresimi aldı. çok garip bir duyguydu bu.

yeni diş muayenesinden çıkmış bir hastaya geçmiş olsun demek ve onun gülümsemesini görmek, mutlu ediyor.

birşeyin boyutu onun etrafındaki cisimlerin düşmesinde ya da yıkılmasında etkileyici faktör. dokunmasa bile ona sanki büyüklüğünden tırsıyorlar.

sabahları ağlamak, tüm uykusuzluğu açıyor. denenebilir.
tümünü göster