kahvede pişpirik oynarsin elinde vale vardir. pişti yapacak kağitlar vardir. valeyi cekersin ortaliği temizlersin. bir pişti yaparsin. karsindaki kucağindadir. artik yine piştilik kağit yere düşer. yine pişti yaparsin. oyunu kazanirsin hesap ödenir. hasmina kitlediğin için sen sakraksindir.

ondan sonra düsünürsün yahu dersin içtik sictik oyun oynarken elde ne kaldi? evdede icerim cayimi, corbami kakaomu o halde niye kağitla zaman kaybettim dersin. bir daha kahveye gitmemeye karar verirsin.

sonra kafana düsünceler dolusur. hep kağit oyunu oynadiğini hasmını hesap kitlenmesin diye pür dikkat oynadığın oyunları yaptiğin blöfleri ve oyun sonundaki kars erzurum corum ben adama böyle korum diiye kağıdı masaya drank vurmaları.

bir döngüye kaptırmş gidiyorsundur. 52 karılır dağıtılır oynanır hesap görülür.

güneş doğar ve batar gibi yeksenaklıktır bu.

ilk başta tatlı gelir bu yeksenaklık. çünkü ilk defa denk geliyorsundur ve önünde uçsuz buçaksız süprizler vaad eden yol uzanmaktadır.

fakat bu yol bir zaman sonra deve hamuru gibi yavan gelmeye başlar.

deve hamuruna katlanmak için tanrılar inşa edersin. o tanrılar ne yazık ki fani olduklarından ötürü bir mum gibi erirler ve yok olurlar.

bıraktıkları aydınlıkların yansımaları ile avunursun. yeni tanrılar gider gelir,

kağıtlar karılır, masaya kağıtlar dank dank vurulur, bardaklar boşalır ve çangıl çungul karıştırılır...

bu yeksenaklığa katlanabilmek için her yıkılışın anka kuşu gibi tekrar küğllerinden doğman için binlerce sebep vardır.

fakat bir çıt olur.

götünü yere çaksanda küllerdensindir.

bir türlü doğamıyorsun sidik zoru bile nafile...

bozguna uğramış bir ordu misali geri çekilirsin. teslimiyete hazırsındır.

içinde birşeyler kıpırdar.

bu cesaret midir yoksa geri çekilen orduyu idare edebileceğini söyleyen üslerinden kabul gören kücük rütbeli subayın kapılduığı korku mudur bilemiycem.

ama öyle böyle bezgince, bıkkınca, bomboş, ezilmiş bir pestil gibi de olsa sadece koşmak için koşuyoruz.

kağıtlar karılıyor,

hesaplar ödeniyor,

bardaklar dolup dolup boşalıyor,

sıngır mıngır.

müzik gibi nedensiz işte....
tümünü göster