her malın müşterisi ayrıdır. tapon kişi tapon malı iyi kişi iyi malı alır. iyi bir satıcı ve üretici olmak zorundadır yazar denilen kişi.

iyi satıcılıktan kastım bir piyanist gibi olmalıdır. yozlaşmış köylü kitlelere chopin çalmaz. onlara üçüncü sınıf bol cıstaklı 86 model taverna şarkıları gazlar. chopinden anlayanlara ise chopini çalar.

fakat bunu tersini yapar da yozlaşmış köylü kitlelere chopin, chopinden anlayanlara bol cıstaklı 86 model taverna şarkıları kitlerse işte o vakit cok fena üzülür.

elbette akla beyaz diye kabaca ayiramayiz ama bendeniz bu sinirlari törpüleyerek anca ikiyi indirdim. yoksa izahat vermeye kalkarsam 2038 senesinin mart ayında anca bitiririm ve paşa paşa emeklilik işlemelerime başlar ziraat bankasından emekli maaşımı çekerim.

yazı anlayan için yazılır demiş çetin altan.

eh anlayanların olduğu bir diyarda insan daha iyisini yapmak için kendini hirpalamaz mi?

perevelli iskender gibi cambazliktansa adını unuttuğum mevlevi şeyhi gibi yapmak evla değil midir?

olanı biteni yaşamaktansa anlatmayi sevmiyor muyuz?

bir avuç bile olsa anlayabilecek ve soru sorabilecekler mi daha evladır yoksa anlamayacak ve ayran budalasi gibi açik ağizlarla baka kalanlar mı?

bendeniz allahın belası bir elitist oldugum için ilkini secerim.

hebele hübüele diyerekten ay ben anlasilmiyorum demek akıl kari diyerekten entryimin son satirini yazarken son bir cümle naks ederim ekrana;

sanatta gizem yoktur. görebildiğin şeyleri yap, onlar sana göremediklerini gösterecekler.
tümünü göster