üç tuhaf bir saattir. piçtir bir bakıma. geceye mi yoksa sabaha mı ait olduğu belli değildir. o yüzden 'gönül' adlı şarkısında "sabahın tam üçündesin/dertlerin en gücündesin" diyen fikret kızılok'a "ne de güzel söylemişsin" diyor idiysek, "gecenin tam üçünde" diyen fikret kızılok'a da kızamazdık.

bu şarkının yeri ayrıdır. bu şarkı kızılok'un yaptığı en iyi iştir. bunda vokalini yapan kadının da etkisi olduğu su götürmez. özellikle şarkının "sevda gibi kanımda/can verirken elimde" bölümü, ankara'da geçirdiğim soğuk bir geceyi hatırlatır ve içimi geçirir, beni benden alır. nereye mi götürür? o soğuk gecede 'içimi üşüten'e belki. ısıtsın diye. zaten şarkıya düşkünlüğümün nedeni de ta kendisi olan bu kişi uykusuzluğumun da nedeni iken, saati az üçe vurdurmadım bu şarkı eşliğinde. bir dize eksik bu şarkıda, hangisi deseler, ne eklerdim? "dün değil, yarın değil"
tümünü göster