intihar olayları artardı; kemalist tayfada birazcık şeref olsa. harakiri yapmaları hiç değilse geride unutulmayacak bir ad bırakırdı kendilerinden. neden mi? anlatayım:

cumhuriyet gazetesi'ne atılan bombalarla, başılktaki operasyonun orijini olan ümraniye'deki evde bulunan bombalar aynı kökenden değil mi? öyleyse ergenekon denen yapılaşma, ister hedef şaşırtma denilsin ister başka bir ad takılsın, cumhuriyet gazetesi'ne bomba atarak kendi amacına uygun davranıyor demektir.

yine veli küçük ve avukat kemal kerinçsiz ve danıştay baskınında adı geçen meslektaşı alparslan arslan'ın birbirleriyle sıkı ilişki içinde olduğu ve cumhuriyet bombalamasında alparslan arslanın suçu işleyen olduğu ortada. öyleyse ogün samast'ın da, yasin hayal'in de erhan tuncel'in de maşa olarak kullanılan ve maşanın kim tarafından tutulduğunu bile öğrenmelerine izin verilmeyen ahmaklar olma olasılığı göz önüne alınınca, hrant dink cinayeti'ni de ergenekon terör örgütüne mal etmek kaçınılmazlaşıyor.

türban karşıtlığının ve kemalizm'in yılmaz savunucularından danıştay başkanı'nı vuran da aynı çeteyse, ortada ağzını kuyruğuna uzatmış ve yer yer kemirmeye ve kimi zaman da büyük lokmalar koparmaya başlamış devasa bir solucan görünmüyor mu? bence görünüyor.

geçtiğimiz yıl çağlayan'da ve ülkenin başka yerlerinde toparlanan milyonlarca kişi, yukarıda sözünü ettiğim örgüt eylemlerini kınamıyor muydu? yani ergenekon örgütünün 'cahil halk'ını çok iyi uyuttuğu ve kışkırttığı ortada değil mi? şimdi ben, meydanlara dökülüp kemalist naralar atan milyonlarca kişiden birkaçının kendini öldürmesini bekliyorum, çok mu? inandığınız, savunduğunuz, etkisine kapılıp savrulduğunuz değerlerin vantrloklarca oynatılan kuklalar olduğunu görmek sizi utandırmıyor mu?

alın sinan aygün'ü... yerel sermaye diye bir taraflarını yırtıp zulada euroları tutmayı; yani nabza göre şerbet vermeyi ne de güzel beceriyor. örgütün temel işleyişi aslında bütünüyle bu iki yüzlülüğe dayanıyor. galeyana gelme potansiyeli taşıyan 'cahil halk'ı manipüle edecek bir görüntü sunup içten içe kendi çıkarına bakmak. kara para aklamak gibi bir şey olsa gerek. paraları uyuşturucudan, beyaz kadın ticaretinden, organ nakil mafyasından kazan; sonra ev, arsa alıyormuş gibi işlemler yaparak göz boya; oldu bittiye gelsin. herkes seni pirupak sansın.

ben gazeteci olsam, bırakın mahkemece cezalandırılmayı; henüz görevi bitmemiş bir paşanın evine sıklıkla girip çıktığım haber yapılsa mahkemeye kalmadan kendi cezamı kendim veririm. şerefsizliğim gün yüzüne çıktığı için, hiç değilse bu kiri taşımam alnımda. ama dedik ya, şeref yoksunu olmak algı sınırlarımızı aşıyor. hükümetin yanlış yolda olduğunu düşünen soluğu, darbe yapması için tolon'un, eruygur'un yanında almış, inanmayan doğruluğu birçok kesimce ortaya konan darbe günlükleri'ni açıp baksın.

yine baştaki noktaya dönecek olursak; 'cahil halk' (ki büyük ölçüde cumhuriyet halk partisi tabanıyla örtüşüyor) çok pis bir dalavereye gelmiş durumda. uykusuz dergisinin bu haftaki manşeti tam da bu tatlı su demokratları için atılmış: "bi bok anlamadık" diye. zaten kafanız kemalizm siksikleriyle ütülendiği ve normal çalışmayı bile unuttuğu için, böyle bir tablo karşısında şaşırabiliyor, "ama nasıl olur" diyebiliyorsunuz. her şey o kadar açık ki oysa. göremiyorsunuz.

her fırsatta faşist anlayışı yerden yere vuran chp tabanı, sonuçta mhp tabanı ile taban tabana örtüştü. zaten geçen yıl bu zamanlar, mhp ve chp arasında fark görememekten, iki resmin de silikleştiği için arasındaki yedi farkı bulmak bir yana, birbirinden ayırt bile edilemediğinden söz edildiğini anımsarsınız. e, ne oldu şimdi? nasyonal sosyalizm düşleriniz de suya düştü be güzeller. oldu mu böyle?
tümünü göster