okumayı severim. son zamanlarda çok fırsat bulamamaktan yakınsam da, severim. iyi yazıyı kötü yazıdan ayırt da edebiliyorum, şükür. taraf gazetesi'nin iki gündür yayınladığı 'darbe günlükleri' serisi, gerçekten söylenen kişilere aitse şapka çıkarıyorum. uzun süredir bu kadar akıcı ve güzel bir yazı okumamıştım. zaman su gibi aktı geçti.

laik elit diye tanımlanan 'şey', bir kukladır. konuşan, slogan atan, bayrak taşıyan kendisi değil, vantrloktur aslında. çünkü kendine ait bir düşüncesi yoktur. sahip olduğu idefiks bile yüz yıldır söylenmekten 'örümcek' bağlamış kemalizm safsatasından başkası değildir.

tv karşısında zap yaparken, şans eseri vatanın elden gideceğini işitse, meydanlara çıkıp bir şeyler söylemekten alamaz kendini. kömür karşılığı oyunu satan (bunu da anlamıyorum, bir tek ben mi perdenin ardında kullandım oyumu, kömür dağıtılan yerlerde açık oy uygulaması mı yapıldı) cahil halkla bir değildir. o, vatandaştır. ve vatanın ikbalini halk'a bırakamaz. gerekirse incredible hulk olur, yine bırakmaz. demokrasi çığlıkları atar, ama gerekirse darbe yapılmasından yana olur. kardeş katlinin vacip olması sorulsa, kınım kınım kınar oysa. devletin geleceği için yapıldığını söyleseniz, bön bön bakar yüzünüze.

laik elit, kendini nimetten sayandır. olmazsa olmayacağını düşünür. oysa, olmasa da olur'dur. işin kötüsü, daha 18 yaşından yeni gün almış çocuklar böyle ebeveynlerin ürünü olduğundan yaşama birkaç sıfır yenik başladığı için bunlar tarafından eğitilerek (biri eğitim mi dedi?) meydanlara çıkarılmaktadır.

nasyonal sosyalizmin bayrak yarışçıları. siz nasyonal da olsa sosyalist olamazsınız. gözünüz gerçeklere kapalı, atatürk dogmasından başka. onu da kendi özgür irade ve anlağınızla değil, size empoze edildiği biçimiyle öğrendiğiniz için, kendini geliştiremeyen bir insanın, kendini geliştiren bir hayvandan daha aşağı olduğu gerçeği karşısında; hayvandan bile daha aşağıdasınız. yazık size...
tümünü göster