iletişim olanaklarının hiç gelişmediği zamanlarda bile insanların sınıflandırmaya, kültür ayrıştırmalarına, milletleştirme, sınır koyma, toprak parselleme, racon kesme gibi aç gözlülük oyunlarının başlatıldığı yıllarda, zenginciliğin ve soyluluğun simgesi olan "kültür" iletişim olanaklarının ve teknolojinin gelişmesiyle satılabilir ve tüketilebilir, paraya çevrilebilir bir meta aracına çevrilmiştir.

demek istediğimiz, insanları yaşayışlarına ve giyim kuşamlarına göre sınıflara, milletlere ve kültürlere ayırmanın hayvanları ayırmaktan bir farkı yoktur. hatta bu farkı kapatmak için bile insanlar için bir "besin piramidi" oluşturulmuş, küçükten büyüğe; işçi-köylü « ordu « din adamları «siyasiler « zenginler şeklinde sıralanmıştır.

anarşi denen kavramın ortalıkta gözükmediği; kaos ve karmaşanın binlerce yıldır sürdüğü (hem de devletler tarafından), altın için, petrol için, toprak için milyonlarca insanın devletler tarafından öldürüldüğü ve bunu bile bile "devlet olmazsa kaos olur, kargaşa olur" demek körlüktür, abesliktir.

binlerce yıldır dünyadaki kaos ve karmaşanın sebebi devletler ve devletlerin var olması, sürekliliklerinin korunması adına ortaya çıkarılan sembolik değerlerin "kutsal" addedilmesi de bu başıboşluğun ortaya çıkmasındaki yegane sebeptir.
tümünü göster