"söyledikçe tüketmek istemiyorum belki. belki her söylediğimde, benim için olmasa dahi, senin için sıradanlaşması ihtimalini düşünüyorum kara kara... bırak artık ne söylediğimi, kulağınla değil, kalbinle dinle, duy beni. seni seviyorum işte. seni, kimseyi sevmediğim, kimsenin seni sevmediği gibi seviyorum, duymak istediğin bu ise. ama bil ki ben, sözcüklerin hükümdarlığına boyun eğmem, kelimelerin kralı benim! kullandıkça eskisin istemiyorum, (sen) eski istemiyorum. görüyorsun ne denli kıymet verdiğimi, seni kendimden bile sakınıyorum. seni dünden çok, yarından az; seni, hayatında ilk kez lunapark gören çocuğun hissiyatı gibi masumane ve seni, hayatın başımı döndüren ve beni sarhoş eden hızından müteessir halimle..." biçiminde cevaplanabilir bir soru. ancak, şekilci bir maşuk değil de, bu iki kelimenin kullanımından niçin özenle kaçınıldığını merak eden, hakiki bir sevgili sorduğunda...
tümünü göster