çiçeği burnunda bir edebã® tür. otobiyografi de biyografi de olabilir. yani kişi hem kendisinin hem de başkasının fotobiyografisini oluşturabilir.

bu sabah sultanahmet adliyesi'ne doğru tramvayla giderken, ihtiyar delikanlılardan*(*oldboy) oluşan bir turist kafilesine rast geldim. en arkadaki amcamız elinde bir handycam ile kafileyi arkadan şey ediyordu, kayda alıyordu. bir an düşündüm: yahu zaten bir ayağın çukurda be amca. istanbul seyahatinin tamamına yakınını kameraya kaydetmek iyi hoş da, sen ne ara bunu seyredeceksin? hadi insanın ilk gençliğinde, gençliğinde yaşadığı hadiseleri bir şekilde görsel materyaller olarak saklamak istemesi normal karşılanabilir. ileride bakacaktır zira. fakat senin yaptığın iş mi? sultanahmet camii'nin ihtişamlı fil ayaklarını dünya gözüyle değil, sony handycam'in lcd ekranından görmekle; aynı camiyi bir belgeselde izlemek arasında ne fark var?

artık atılan her adım kameraya kaydedilebiliyor. londra'da rutin bir gün geçiren bir şahıs ortalama olarak 25 kez kamera kaydına takılıyor. bu ne demek? gizli saklı hiçbir şeyiniz yok. suça karıştığınızda yalan beyanda bulunma özgürlüğünüz, teknolojiye kurban gitmiş durumda neredeyse.

konuyu dağıtmadan, fotobiyografinin görünüş şeklini izaha çalışalım:
"oğlum berkecan'ın fotobiyografisini oluşturmaya, daha o dünyaya gözlerini açmadan evvel başladım. annesi ile sevişmemizi kameraya kaydettik. daha sonra yavaş yavaş büyüyen karnının çeşitli açı ve renklerde fotoğrafını çektim... nihayet doğum günü. her yıl tekrarlanandan bahsetmiyorum. insanın tek doğum günü vardır. doğum günü ile doğumgünü arasında fark vardır. doğum günü geldiğinde özel izinle, doğum anını kameraya kaydettim.
berkecan'ın ilk ağlayışı. ilk kez anne sütü içişi. ilk altına edişi. ilk altını temizleyişimiz. ilk emekleyişi-ilk yürüyüşü. ilk kez baba deyişi, ilk kurduğu cümle. televizyondan duyup söylediği ilk şarkı. hepsini kah fotoğraf kah videoya kaydettik. sonra ilkokula başlayışı. ilk kez aşık oluşu: ilk ilkokul aşkı. ilk kavgası, yediği ilk yumruk. sinirden döktüğü ilk gözyaşı. parktaki ağaçların altında tuttuğu ilk kız eli. cumhuriyet bayramı'nda okuduğu ilk şiir. 17 yaşında ilk intihar edişi. ilk kez ölüşü. çektiğim tüm ilk'leri ilk kez bir araya getirip bir dosya oluşturuşum ve adına fotobiyografi deyişim..."