sakıncasız öyküler adlı kitapta kısacık bir alanı kapsayan ama büyük bir dalganın ürünü olan acımak ile ters yüz eden yazar. yüz on sözcükten oluşan bu öyküleme metinde insan ilişkilerindeki vazgeçilmez acıma hissini ele alıyor yazar. bir yaşlı kadın ve bir genç.
sadece acımak'ta değil birçok öyküsünde ya da yazısında reel yaşantının içinden süzdüğü ayrıntıları ustaca kurgulayan bernhard'ın gabriel garcia marquez ile olan sözcük-düşünce bağı ikisini de inceledikçe daha da belirginleşiyor.
memleketi avusturya pek sevmemiş ve itmiştir bu az ve öz yazarını, edebiyatçısını.
"benim viyanam zevksiz ve gözünü para hırsı bürümüş politikacılar tarafından temelden yıkıldı, artık tanınmayacak halde. bazı günler hala o eski hava esmekte, ama çok kısa bir süre için, ardından son yıllarda bu kentte yayılmış olan pis köpük her şeyin üzerini örtüyor yeniden. sanat bu kentte artık mide bulandıran bir maskaralık, müzik tekdüze bir laterna, edebiyat bir sanrı, felsefeden hiç söz etmesem daha iyi, çünkü bu konuda benim gibi hiç de hayalgücünden yoksun olmayan biri bile sözcükler bulmakta zorlanıyor."
sadece acımak'ta değil birçok öyküsünde ya da yazısında reel yaşantının içinden süzdüğü ayrıntıları ustaca kurgulayan bernhard'ın gabriel garcia marquez ile olan sözcük-düşünce bağı ikisini de inceledikçe daha da belirginleşiyor.
memleketi avusturya pek sevmemiş ve itmiştir bu az ve öz yazarını, edebiyatçısını.
"benim viyanam zevksiz ve gözünü para hırsı bürümüş politikacılar tarafından temelden yıkıldı, artık tanınmayacak halde. bazı günler hala o eski hava esmekte, ama çok kısa bir süre için, ardından son yıllarda bu kentte yayılmış olan pis köpük her şeyin üzerini örtüyor yeniden. sanat bu kentte artık mide bulandıran bir maskaralık, müzik tekdüze bir laterna, edebiyat bir sanrı, felsefeden hiç söz etmesem daha iyi, çünkü bu konuda benim gibi hiç de hayalgücünden yoksun olmayan biri bile sözcükler bulmakta zorlanıyor."