"halkı askeri zehirliyor, pkk ya destek veriyorlar, pkk yı seviyorlar, öğretmensen komünistim de, solcuyum de,muhtar böyle böyle dedi.." falan şehri.

ömrümün büyük bir kısmını orada geçirmeme rağmen bu lafları söyleyen arkadaşların yaşadığı maceraları hiçbir zaman yaşamadım. güzel sözlüklerde, sokaklarda macerayı seven adamların olması çok güzel.

terör derseniz, bu kodumun terörü izmiriniz'de de var, aydın'da da var, ulan merzifon'da bile var! destekçi derseniz, parlamentonuzda bile var, etrafınızda kürt olmamasına rağmen "iyi olmuş" diyenler de!

jitem'iniz var sizin ankara'da. ergenekon'unuz var.

çocukluğunuzda kafanızın iki yanına silah dayanmadı hiç. ölümün sağınızdan mı solunuzdan mı geleceğini bilemediniz. tenha bir mezradaki kerpiç evinize "bir gün yakılır mı buralar" diye ağlayarak bakmadınız. çocuklarınız orda mayınlara basarak ölmedi. arada kalmak nedir bilemediniz; bir yanda askeriniz, diğer yanda teröristiniz. ömrünü orda geçiren biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim; orda, eli silah tutan hiç kimseyi sevmezler!

ah macerayı seven adamlar. olaylara karışmıyorsunuz değil mi? ne güzel. istanbul'da orta yolcu olun. ankara'da cumhuriyetçi, osmaniye'de ülkücü, tunceli'de devrimci.

renk değiştirmeye ve dünyanızı g.tünüzden çıkan renklerle boyamaya devam edin.

eğer burda doğduysanız, soyadınız öldürülen bir devrimcinin soyadı ile aynıysa göz altına alınmak için basit sebepler yeterlidir. her zaman iett otobüslerinde "şoförle konuşmak yasaktır" uyarısını dikkate alarak el kol hareketleri ile anlaşma sebebim de bundandır. zira iki kelam etsem terörle mücadele şubesi beni bekler.

ah, memleket...
tümünü göster