hakkımızda anlatacağım öyküler dolanıyor zihnimde. aşktan mahrum zavallıların duyup imrenecekleri; onları belki asla erişemeyecekleri bir hissi çaresizce aramaya çıkartacak türden öyküler. on yıllar sonrasında bile dünyanın öbür ucundaki biri duyduğunda evrenin yoğunlaşıp kalbinde çökmesine sebep olacak nakaratlara sahip şarkılar yazacağım tutkumuz için. en fiyakalı şeflerin bile erişemeyeceği lezzetlerle dolu; sen, ben ve enfes hayallerimiz ile kalabalıkça oturduğumuz kahvaltı masalarımızı tasvir edeceğim. içinde yüzen ay ile birlikte bize eşlik eden denizi yanımıza alıp gün ışığına dek sürdüğümüz yollarda kaybolma arzumuzu hissettireceğim onlara yakaladığıma inanarak kendimi kandırdığım anlar ile. basit, sıkıcı, gündelik hayatımızın bile aslında nasıl da şiirsel olduğunu anlamaları için tablolar çizeceğim bizden ibaret—çoğunlukla senden ibaret.

ama işte televizyon açıkken aşığın olmak zor ve rüyalarımda beni terk ediyorsun.
tümünü göster