neden sevimsizsin biliyor musun? öncelikle dengesizsin, bir günün diğerini tutmuyor. ikincisi insanlara kendi dünyan ve öncelikleri haricinde sunacak hiçbir şeyin yok. üçüncüsü empatiden yoksunsun, dünyan, evet o boktan dünyan, sıkıcı dünyan, geri zekalı rutinlerin, saçma sapan esprilerin, dar var oluşun, kendini zeki ve ayrıcalıklı sanman o kadar aptalca ve yersiz ki, sırf sana senin insan olma sıfatın dolayısıyla kafadan saygı değer olduğun vasfıyla yaklaşan bizlere lan bir sokak kedisi bile bu gereksizden daha fazla anlam katıyor bu hayata dedirtebilir. tamam zararsızsın, ancak tavşan boku ya da isviçre kadar. yaşa git, ne dokun ne yaklaş, ne çırpın ne bir gam seni çarpsın ne de herhangibir dünyevi olay seni sarsın, hiçbir yaraya işemeden değersiz hayatını sonuna kadar yanında taşı da, e sikmişim ben senin lüzumsuz fazlalığını. dik dik konuşman içimden geçmiyor, beni gram rahatsız etmiyor, karanlığa asla büründürmüyor, ben sauron'la muhatabım amın oğlu, senin gibi bir uruk hai var olsa ne yazar olmasa gönül yazar. bunu ne okuyacaksın, ne göreceksin, ne haberin olacak, ne ders alacaksın, ne de bundan sonraki hayatına evrilmiş bir homo sapiens olarak devam edeceksin, biliyorum ancak şunu unutma ki sevimsiz, içinde taşıdığın nefret, genlerinden mi sana miras yoksa sonradan edindiğin tecrübeler mi buna etken bilmiyorum, umurumda da değil, sevilmemişsin, böyle giderse sevilmeyeceksin de. karın olabilecek o bahtsız bile bu gerçekten muaf değil. bilme, karanlığında çürü, asla iflah olma ve bu yolda devam et. ne uğraşacağım sanki, senin gibilerle dolu anasını bellediğimin dünyası, barbaros şansal büyüğümün dediği gibi "bokunda boğul!" ortaya karışık, dileyen herkes üzerine alınabilir...
tümünü göster