lanet dört köşe kiptaş bloklarından birinin en üst katında siktimin sigarası bittiğinde ne yapılabilir sorunuyla alkolle beynimi dağıtıp, sigara almak için on bir katı asansörle inip, sıra sıra inci park ve bahçede birinci koduğumun kiptaşının yapay parklarındaki ara yollardan atlaya zıplaya bim ve şok market ikilisinden şok'a gitmeye karar verdim, çünkü yediğimin iktidarının fakirlerinin gözde marketi tırt markaların bim'inde sigara satılmıyor. bir yazı lanetle başladıysa içinde geçen her marka bundan nasibini almalıdır elbette. bu lanet yerin kirası harici ödenen yönetim gideri 125 tl, yani asgari ücretin kaçta kaç olacağını rahmetli s. j. un hediyesi telefonunda hesaplama aplikasyonunu bulamadığımdan hesaplayamadığım bir rakam. ama üç aşağı beş yukarı on beş de biri kadar bir miktar, beynimin alkolden dağılmadığı hücrelerinin çıkarımları sonucu. nikotine bağımlı tüm hücrelerim ayrı ayrı isyan ederken artık yataktan kalkmam gerektiğini ve korsan kanallardan seyrettiğim "matrix" aleminden sıyrılıp dışarıya çıkmaya karar verdim. matrix deyip geçme, bin dokuz yüz doksan dokuzunda ankara'nın akün sinemasında o zamanlar ki ukraynalı sevgilim tatyana ile seyretmiştim ben ilk serisini. hatta tatyana filmi karanlık sahnelerinden dolayı sevmemiş ikinci yarısında çıkmamızı teklif etmişti ve kuğulu parkta oturup elele dolunayı seyretmiştik o gece. ancak ertesi gün ben bu sefer tek başıma tekrar gitmiştim akün'e. mardin'de askerdim ben o zaman ve ilk iznimi sivas'ta ailem yerine ankara'da sevgilimi görmek için harcıyordum. mardin'den sivas'a doğrudan uçak yok diye yumuşatalım bu hali hadi. artık ne akün var ne de tatyana ama matrix ölümsüz.

açtım fredie'nin wembley konserini live live, giyinip kuşanıp sigara almak için yollara düştüm. herkes nasıl sakin bugün istanbul'da, martılar bile terbiyeli terbiyeli çığlık atıyorlar gürültü edip rahatsız etmemek için sanki. kulaklığımı taktım ve yürüyorum. alt çenemde yedi tane üst çenemde sekiz dişim kaldı yaşlanma kurallari gereği. tatyana şimdi beni görse kendine ne yaptın böyle diye çığlık ata ata kızılderili şaman dansı yapardı etrafımda ama artık geri dönüşün olmadığı bir yoldayız. kuru yemişin kuru olanlarını da yiyemiyorum iyi mi? azı dişlerin birbirlerini karşılaması gereken yerde alt ya da üst kısmı birbirlerini karşılamıyorsa oluşan bir durum bu. ve ön dişlerinizle fındık kıramıyorsunuz sevgili ölümlüler.

yürürken aklıma geldi gideyim yazayım dedim. bu arada: fredie bir yıldız, ben bir çukurum. esselamünaleykum...
tümünü göster