sayın doktor,

ne zamandır yazmıyorum...

ne zamandır yazmıyorum? yazmıyorsam anlatayım. olmaz mı..

"üvey aklımın dumana derin sataştığı doğrudur" demiş adam. güzel bir duvarı süsler mi dersiniz bu söz?
bir psikiyatri hastanesinin duvarına şöyle bir söz yazmışlar öte taraftan söylemiş miydim size?

"ciddi derecede hasta bir topluma adapte olmak sağlığın sembolü olamaz"

katılır mısınız bu söze? katılırsınız katılırsınız. ben herkesin birbirine bu kadar katıldığı ve birbirinden bu kadar uzaklaştığı bir başka dönem görmedim. gencim ona veriyorum. nasıl mıyım? valla yaşıyoruz işte ya da

"öyle dağıldık ki hepimiz
her günün geçmesi yeni bir gerçek oluyor"

nasıl duymak isterseniz öyle söyleyeyim.

konumuza gelelim entelliği bırakalım, zaten beceremiyorum sayın doktor. kitapla, bilgiyle falan artık entelektüel olunamıyor biliyorsunuz.

neyi özledim biliyor musunuz? bir şeyin bir başka şeyle ilişkili olduğunun düşünüldüğü dönemleri özledim. şeyler'de değişen bir şey yok. onlar yine ilişkili ve bir kişinin birden fazla kişiyle madigudili ilişkisi olabiliyor da, bir şeyin bir başka şeyle ilişkisi olamıyor.
size de enteresan gelmiyor mu gerçekten? gerçekten özledim.

gecenin bu saatinde - niye gece yapıyoruz biz bu seansları, çok incesiniz- en çok bunu özledim. bilirsiniz: hayvanlarla yapılan zeka testlerinde, hayvanın bir şeyi bir şeyle ilişkilendirebilme becerisi önemli bir ölçüttür. ve yine bilirsiniz ki, pek çok şey, daha pek çok şeyle ilişkilidir. eminim ki, hastalarınız en fazla kötü ilişkilerinden sonra sizi ziyaret ediyordur. değil mi?

ee biliyoruz da konuşuyoruz. bunu bilmek de bir şey yok tabii. ama iki şey arasında ilişki kuramayan biz asri zaman insanları, kendi aramızda nasıl ilişki kuracağız doktor bey? hiç bu tarafını düşündünüz mü işin? haklısınız, herkes kendi yerine!!

ama gerçekten bilmek istiyorum. size de çok sıkıcı gelmiyor mu, bu kadar parçalı bu kadar atomize bir hayat. kim ne derse desin sayın doktor, ben şu hayatta bir şeyden eminsem o da, bir şeyin, kendisiyle bağıntılı olan başka şeylerle ilişkilendirildiğinde daha fazla anlaşılabileceğidir.

aklı üvey olan o adam, "insan insana olabilirdi evler evlere taş atmazsa" diyor.

evet evet doktor, "evleri yüksek kurdular... sular aşağıda kaldı"

biz fizik okurken, serbest cisim diyagramları çizdirirlerdi. anlamaya ve haliyle çözmeye çalıştığımız sistemdeki cisimlerin, kuvvetlerin birbirleriyle olan ilişkisini hesaplardık. ne yaptığımızın ne kadar farkındaydık anımsamıyorum; ancak bundan iyiydi gibi geliyor şimdi.

insanları sevmez olduk sayın doktor. hissetmiyor musunuz? ben mi? kim bütünden bağımsız olabilmiş ki ben olayım. ben de sevmiyorum. insanın bu halini sevmiyorum en azından.

ve belki de

öyle..

görüşmek üzere,
m.
tümünü göster