anne karnından koptuğumdan beri bitmek tükenmek bilmeyen bir aitsizlik hissim var. bazen yeter artık diye bağırmak bir şeylere boyun eğmek istiyorum. al bu nokta senin yerin desinler bende kanaat edeyim istiyorum. hep bu devinim yüzünden bu aitsizlik, duramamak yüzünden.
birden ekrana öyle bakarken bu başlığa ait hissettim kendimi. tuhaf ama öyle oldu, gerçi bilmediğim bir duygu emin de değilim ama içim ısındı diyelim. gelip gelip yazma isteği oluşturursa; alışkanlık, bağımlılık yaparsa aitlik demek olur mu? bunları düşüneceğim bir ara.

ben herkes benden uzakta sanıyordum, az evvel "ya ben herkesten uzaktaysam?" dedim kendime ve bir anda küçük karabalığım'ın tahtını bir şöhretle sarsan içten içe uyuz olduğum küçük prens gibi kendimi bir gezegenin tepesinde gördüm. aşağıya bakıp kendime bir çerçeve arıyorum, içine gireceğim bir resim.
gördüğüm an resmin en ahenkli, en renkli yerine şöyle afili bir giriş yapacağım.
işte bazen çizerlerde çaresiz kalabiliyor.
tümünü göster