[http://www.youtube.com ]

1.(sıfat) derin olmamasına rağmen dibini göstermeyen şey, asık suratlı karı gibi.
("karı karşımda suratını asmış oturuyordu; bense ayağını hızla titretmesi sebebiyle inceden inceden kıpırdayan göğüslerine dalmıştım. sessizlik o kadar uzadı ki ben dahi ne düşündüğünü düşünmeye başladım. allahım herşey çok bulanıktı. " rıfkı sabah çetin)

2.(sıfat) zıttıyla kirlenen bir şey, sahte bir kahkaha gibi.
("böyle berrak bir suyu kirlettiğim için kendimden nefret ediyorum. daha önce hiç alkollüyken yazmamıştım sana. artık her şey biraz bulanık kalacak. yıllar boyu temiz sular döksek bile üzerine." haşim sabah çetin)

3. (tabela) muş'un bir ilçesi.
("allah'ın bulanık ettiği yerde ne işim var lan benim. bacak kadar çocuk neyin çilesini çekiyor lan?" uğur sabah çetin)

4. (hal) kişinin veya dünyanın hareketinden dolayı her şeyin göze netsiz görünmesi. blur.
(her yer bulanık. ben mi yaşadım bütün bunları? zerre kadar emin değilim." abdülhakhamit sabah çetin)
tümünü göster