düşününce 'yüzsüzlük'ten daha rezil bir şey bu. kaypaklık da diyebiliriz. yine gündemden devam etmek istiyor canım:

bugün bin kadar kişi şişli'den taksim'e kadar yürümek istemiş fakat gösteri izinli olmadığından kolluk kuvvetleri müsaade göstermemiş. gösterinin konusu da ilhan selçuk'un gözaltına alınmasını protesto etmek. ne kadar korkunç bir tablo olduğunun farkında mısınız? ya da tersten soralım:
"¿zinisim adnikraf ninekilhet"

halkın hakim-savcı ile karşı karşıya gelmesi, hukuk devleti ilkesinin dibe vurduğunun en ciddi göstergesidir. cumhuriyet'in en önemli özelliği hukuk devleti olmaktır. laiklik de hukuk devleti olmanın bir görünümü, kollarından biridir. yanisi ikincil konumdadır. işte hukuk devletinin ırzına geçiliyor. terör suçunun söz konusu olduğu ve sürmekte olan bir soruşturmayla ilgili gerçekleştirilen gözaltı çok sayıda insanı sokağa döküyor ve bütün bu insanlar, sorsanız kendilerini aydın diye nitelerler. kıçımın aydınları, analizm yanlısı sefiller sizi!

ulan daha iki gün evvel herkes hukuka saygılı olmalı demiyor muydunuz kapatma davası açıldığında? oysa orada düzenlenmiş bir iddianame, yazılı olarak ortaya dökülmüş deliller mevcuttu. burada ise gizli biçimde yürütülen, haber yapılması bile yasaklanan, cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından birisi mevcut. yani durum daha vahim. e iyi de, kokuttuğunuz takiye kelimesi üzerinize yapışıyor, hissetmiyor musunuz? burnunuz boka bu kadar mı battı ey gafiller?

toplumun her yanını işgal etmiş bir hastalık halini aldı artık ikiyüzlülük. öyle ki artık yüzsüzler gözümüzde kıymete biner oldu. hukuka inanmadığını, her türlü hukuksuzluğu kör göze parmak icra etmeyi makul gördüğünü söyleyenleri sempatik bile buluyorum. hiç değilse kendileriyle çelişmiyorlar. namuslu namussuzluk diye bir kavram soktular lügatlere. lügatinize sokayım be!

dünyanın bin bir türlü hali var. hani olmaz ama yarın, ilhan selçuk'un kendi gazetesini bombalattığı; alparslan aslan'ın esasında ergenekon denen oluşumun asıl amacından haberi olmayan ve cinayeti işlemekle bok yoluna giden bir niyaziden, bir piyondan ibaret olduğu mahkeme kararıyla ortaya çıktığı zaman da ilam'ı fotokopi marifetiyle çoğaltıp özgürlük anıtı önünde şeytan uçurtması yapmalarını öneriyorum bu yığın'a.

iki tane yüzü olanlardan biri de başbakanımız. her fırsatta özgürlükten yana olduğunu haykırır ama sırayı bir türlü 301'e getiremez. oysa hrant dink vurulalı 301. gün çoktan geçti. her gün bir adım yaklaşsa şimdiye çoktan varmıştı. gerçi damarlarındaki osmanlıcılık'tan ötürü mehteran bölüğünün iki ileri bir sağa, iki ileri bir sola dönüşü gibi her iki adımda bir adım durakladığından olsa gerek; henüz yolda kendileri...

dtp kapatılmak istendiğinde bıyık altından gülenler, şimdi akp'nin kapatılmasını önlemek için kişiye özel kanun çıkarma, adalet tanrıçası dike'nin ırzına topluca geçme planındalar. türkiye gündemini takip etmek hiç bu kadar ilginç olmamıştı. başa gelebilecek her türlü felaket normal karşılanmıyor mu, sineye çekilmiyor mu; işte bu da ayrı bir iki yüzlülük doğrusu...