"ece ayhan şiirinin neresini sevdin" dediler, aradım taradım adres çıkaramadım, hep virgül lazım aralara da. "bir kadını niye seversin" dediler, o dakka çok acayip kaş göz yaptım. nasılsa çıkmışız tezgaha, nasılsa üstümüz başımızdan belli ne olamadıklarımız, nasılsa çağırmış gençler mahalle maçına; ben fena sol açık ounarım babalar, sizden hemen sonra.

çıkmış kavun kafalının biri bana anlatıyor, işte sol da yasallaşmış da, akp eleştiriciliğiyle kalmış da, akpnin solcusu olmuşuz da... he baba he 10 yıldan ben yasal parti üyesiyim sanki, ulen benim kafamı kıran polislerle siz partide yapılacak arama öncesi el sıkışmadınız mıydı? canım gülüm kardeşim, aralarda virgül olduğunu unutma sakın, bir de dokumacılığı tavsiye edeyim sana, bir de ayna dökmeyi, aman yarabbi.

tanrıdan çokçana söz ediyorum diye beni derviş bilen varmış, bir de beni kör kuyularda bırakmış... tanrı da benden çok söz ediyor, inanmıyor musunuz, her cuma hutbesi ben bahsinde, her pazar ayininde adım komünyon tepsisinde. siz aldanmayın, bana günah yazılacak diye adımı bunca da anmayın. gördüğünüz gibi anlaşmamız öyle.

başıbozukluk iyidir aklı beş karış havada olmaktan, hiç değilse tamir edilmeye kalkılsa yerinde bulunur o kafa, bizim tarafta descartes gelse var olduğunu bilemeyecek. descartes üzerine söylenmiş en güzel söz ona rendekar, kitabına zagon üzerine öttürme demektir. ihsan oktay anar yeni kitap yazmış, okumayan bizden değildir.

çok işlerim var daha, onları da sayacağım. manitacılık, voltacılık, geçkin öğrencilik ve demircilik bildiğim zanaatların pek azıdır ancak. ancak şeytanın iğvasına uymacılık bir benim işim değil, onu hesaba katmayınız, herkes kendi şeytanını taşır, siz bir zahmet kendinizinkinin sırtını kakışlayınız. ismet özel delirdi diyler, akıllısına ne hacet şairin, boş vaktinizde az shakespeare ruhu çağırınız.
tümünü göster