hani sorsalar, deseler ki en dürüst olduğun anlar hangileri diye sanırım mırıldandığım zamanlar derdim. kendi istediğini söyleyebildiğim anlardır ve her nasılsa kaygı duyduğun ölçüde daha az anlaşılır olur söylediklerim, işte bunu seviyorum. sesler rüzgarı yada bir kedinin dingin zamanlarında çıkardığı sesi taklit eder. genelde küfür sosuyla tercih edilen bu söyleniş biçimi, bir kaza sonucu çok fazla net çıkarsa adı isyan olur. mırıldanmaktan isyana geçişi anlamaya çalışmanın bir yararı olmaz, boşuna çabalamayın.

içinden geldiği gibi konuşmak bazen kusmayı andıran bir tür boşaltma işine dönüşse de iyidir, diridir. bunu dürüst olduğunu göstermek için bol bol küfretmek sanmayın. sakın. yanılmak için illaki denemeyin bu tür şeyleri. yanılmanın bir çok yolu daha var, onlara bakın. çok mu içinizden geldi, mırıldanın. içeriden başlasın kıvılcım. içi sarsın ayaklanmalar. sonra, sonra ise siz bile durduramazsınız bazı şeyleri. mırıldanın. sadece içinizden gelen cevapları değil. şarkıları da mırıldanın. bir türlü cesaret edemediğiniz bir sevgi cümlesini mırıldanın. mesela seni seviyorum diyemiyorsanız, mırıldanın.

şimdi hayal edin. herkesin kafasının üstünde bir konuşma balonu çıkartın ve bakın. herkes mırıl mırıl. tüm dünya mırıl mırıl. asık suratlı mırıltılar, tebessüm ettiren mırıltılar. mırıl mırıl mırıldanmak... yok olmuyor, iyiden iyiye kötüye sarıyor bu. kabus gibi.

vazgeçtim. yazıya başladığım gibi bitiremedim, farkındayım. ey dil, iyi ki varsın. nasıl ya? bak, gel şimdi;...asdfghkl.*(*affola)
tümünü göster