davul ve zurnanın sesi birkaç tokattan sonra gerçekten çok güzel geliyor. hem de yakından güzel. uzaktan güzel gelmesi değil mesele, asıl mesele artık yakından güzel gelmesi. zühre ve tahir meselesine bağlamayacağım ama sesin yakından güzel olması gerçek bir mesele gibi geliyor.
güzel olsa da olmasa da bunu mesele haline getirmek shakespeariyen bir bakış acısını da kazındıracak değerde değil ama güzel. sevmek ya da sevmemek diyerek bütün meseleyi küfür yerine tokatlamak hiç değil, çünkü babalar can. ama güzel yine de.
aleksi dans ediyor bu davul ve zurnanın eşliğinde, bak ne güzel. gregor bu sesler eşliğinde dönüşüyor, muhteşem değil mi? hele birkaç tokat gelsin, tokmağın zurnanın tiz tarafına eşlik ettiği anda, dinle gör. lennie saf kalbiyle hüzün döküyor koca ellerinden. güzel değil mi cidden?
kamburlar parlatılmış, koleraya aşk bulaşmış, ölüm sarmış dört bir yanı hayaletler eşliğinde. yaşam bu değil mi? bu güzel değil mi? davul ve zurnanın yakından güzel gelmesi bir mesele değil mi? nedir "mesele" ve "güzel" olması? meselenin olduğu bir yerde güzellik yok mu? hele güzelliğin olduğu yerde bir mesele? yoksa güzel olan tokat mıydı?