bugüne kadar hoşlandığım, aşık olduğum ne kadar kız varsa hepsi beni daha fazla isyankar yaptılar. isyankar yapmakla kaldılar. başka da hiç bir sike yaramadılar. nerden nasıl farkedebileceksiniz bilmiyorum ama şu an bir kız bana o isyanı nasıl kullanacağıma dair ilham veriyor. ben bu öyle şarkı yazdıran, öykü tasarlatan bir ilham da değil üstelik. bu ilham serdar ortaç'a, halil sezai'ye veya demet akalın'a verilenden değil; sanki 2pac'a ve salinger'a verilen şeyle aynı şey. bu tamamen yaşamakla ilgili bir şey.

yani böylesine layığıyla yapmayı hep uygun bir zamana bıraktığım şey oluyordu isyan. ama isyan için uygun zaman beklenmez. beklenirse ona isyan denmez. isyan ha kalkacak gibi olduğun andan itibaren başlar ve yeniden yaşadığınızı hissettiğiniz o muhteşem ana kadar sürer. yani isyan buna denir işte. ben yaşadığımı hissediyorum. bir kız bir erkeğe bu histen daha güzel başka ne verebilir ki?