ekimdir, olur. insandır, ölür. konuşsan sağın solun gücenir, sussan en büyük yalancısın; nicedir inanmadığın tüm o kavramlara inandığın sanılır. o kadar açılırsın ki, sınırların kaybolur artık, ne düşüneceğini geçtim, geçtim kimden taraf olacağını, dost kim düşman kimdi şaşırırsın. öfke neydi ne iş görürdü unutursun. oturur kendini yersin de yediğinle kalırsın. tekrarlanabilen her şey, normalleşebilir de. senin gibi milyonlarca hava tüketicisinin götünü kollamaya bir avuç sübyan. adil gelebilir. herkes payına düşeni alabilir. sen her şeyi alaya alabilirsin. ağlanacak haline gülebilirsin. elinde kan yok ama beyninde ya? kimseye zararı olmayan insanı "iyi" sayan bir dünyada, sen de yeterince saygı görebilirsin. rahat olabilirsin. akşam başını koyduğun yastıkla, ertesi güne geçmeyecek şekilde süzebilirsin her şeyi. şartlar ne hale gelirse gelsin, dünyada neler olup biterse bitsin, istediğin tek şey yaşamak. değil mi? her şeyin özünde, aslında, istediğin tek şey bu. bu senin en doğal hakkın. bu senin, en kutsal hakkın, her şeyin ötesinde bir şey bu. o siste. o kulübede. sadece bir sigara içimlik. olabilseydin işte. belki o korkuyla sadece birkaç saniyede. anlayabilirdin. hak'sızlık neymiş. ama böyle olmadı. senin payına bunlar düşmedi. sen bu sabah uyandın. uyanabildin. kendisiyle ilgilenmek istemiyordun ama çok geçmeden yakaladı dünya seni. yine mi deyip geçmek istedin. evet. yine çocuklar. yine ölümler. yine, en çirkin ağızlarda en güzel kelimeler. günaydın. seni şanslı piç. sigarana zam geldi ama hava hala bedava. ciğerlerin de yerli yerinde. tüketebildiğince tüket.