yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda aklımda kürt sorununun ne olduğuna dair bir yazı yazmak vardı. kürt sorununun net bir tanımını yapacak, konunun sınırlarını belirleyecektim. fakat piyasada kürt sorununun zaten bir sürü tanımı vardı. bu kaotik ortam kamu oyunun kafasını yeterince karıştırıyordu. o yüzden, ben ne yazarsam yazayım yazdıklarım söz konusu kargaşa çorbasına biraz daha karışsın diye bir kaşık daha tuz atmaktan öte gitmeyecekti. ben de farklı bir şey yapayım, kürt sorununun ne olduğunu değil, ne olmadığını anlatayım dedim. bakalım kürt sorunu ne değilmiş.

1: kürt sorunu terör sorunu değildir.

iddia o ki bütün sorunun kaynağı pkk imiş.pkk, 12 eylül'ün baskıcı ortamından yararlanarak palazlanmış bir suç örgütüymüş. kürt halkının maruz kaldığı haksızlıkları istismar ederek kendisine rant sağlıyormuş. günümüzde türkiye demokratikleştiği için kürt sorununun demokratik zeminde çözümü mümkünmüş. ama pkk , ekmeğini yediği rant kapısı kapanmasın diye çözüm istemiyormuş. kürt halkını ama kandırarak ama zorlayarak devlete karşı mücadele etmeye zorluyormuş. eğer pkk olmasa kürtlerin devletle bir sorunları olmazmış. olan sorunları da demokratik çerçevede çözülürmüş.

pkk, belli bir coğrafyadaki kitlenin neredeyse tamamına yakınının desteğini arkasına almış silahlı bir güçtür. siz, sahip olduğu kitle desteği böylesine büyük bir harekete "terör örgütü" deyip geçemezsiniz. bu tarz bir hareketi kitle desteğinden yoksun marjinal silahlı örgütlerle aynı kefeye koyamazsınız. eğer bir toplumda meşru rejime kafa tutan silahlı bir güç böylesine kitleselleşebiliyorsa o toplumda ciddi sorunlar var demektir. silahlı mücadele yürüten örgüt sorunun kendisi değil belirtisidir. o yüzden sorunu değil de örgütü hedef tahtasına koymak, akciğer kanseri olmuş bir hastayı hastalığın belirtilerinden olan öksürük için öksürük şurubu vererek tedavi etmeye çalışmaya benzer.

pkk, tarihteki ilk kürt isyanı değildir. hadi yetmişlerden öncesini saymayalım, yine de bir şey değişmez. pkk yetmişlerden beri kürtler tarafından kurulan ne ilk örgütlenmedir, ne tek örgütlenmedir, ne de (eğer kürt sorunu çözülmezse) son örgütlenme olacaktır. devlet pkk'yi bir şekilde tasfiye etmeyi başarsa bile kürtlerin yeni örgütlenmeler yaratması uzun sürmez. pkk'nin tasfiyesinin üzerinden on yıl bile geçmeden yeni çatışma haberleri gelmeye başlar doğudan. daha önce de dediğim gibi, destek verecek kitle olduktan sonra örgüt kurmak, tetiğe basacak parmak olduktan sonra da silah bulmak formalitedir.

pkk'nin sahip olduğu kitle desteğine zor ya da kandırma yolu ile sahip olduğu da kuyruklu yalandır. ortada bir kitle hareketi yokken harekete geçip de kendi kitlesini yaratmayı başarmış bir silahlı gücü yazmaz tarih. silahlı bir örgütün daha çıkış anında dayanabileceği bir kitlesi yoksa eğer, o örgüt kısa vadede ne kadar ses getirirse getirsin uzun vadede yok olmaya mahkumdur. yakın çağ avrupa tarihine bir bakalım: ira ve eta gibi daha en başta belli bir kitleye dayanarak ortaya çıkan örgütler yarım asırdan fazla bir zamanı aşıp günümüze kadar gelebilmişken, raf ve kızıl tugaylar gibi kitle desteğinden yoksun örgütlenmeler on-yirmi yıl gibi kısa sürelerde eriyip yok olmuşlardır.
tümünü göster