önce kanun metnini alıntılayalım:
"adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
madde 288. - (1) bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır."
şimdi soralım:
taksim meydanı'nda nara atmak aleniyet taşır. peki, naranın içeriğinde, görülmekte olan bir dava konusu varsa ve narayı atan kişi, adil yargılamayı etkilemek istiyorsa, yukarıda bahsi geçen suç işlenmiş midir? veya bir sözlükte yapılan yorumlar bu suç kapsamına girebilir mi?
cevaplamaya çalışalım:
kanunda "...etkilemek amacıyla..." denmiş. yani bu amacın varlığı suçun oluşması için gerekli ve yeterli. ayrıca, bilirkişinin, tanığın veya mahkemenin bu eylemden etkilenmiş olması bu madde bakımından aranan bir özellik, suçun oluşması için gerekli bir şart değildir. bu bakımdan taksim meydanı'nda nara da atsanız, sözlükte yorum da yapsanız, adil yargılamayı etkileme amacı güdüyorsanız suç oluşuyor.
işte size bir düşünce suçu daha. yani sizin bu suçu işlediğinizi düşünen savcılar beyin okuma yetisiyle donatılmış vaziyetteler. sizin bu amacı taşıyıp taşımadığınızı sözünüzden, gözünüzden veya bunlara benzer yerlerinizden anlayabilecek durumdalar. etkilemeye çalıştığınızı ifade etmeniz değil, etkilemeye çalışma amacı gütmeniz yeterli sayılıyor.
bu süper suçun bir başka özelliği de "teşebbüs suçu" olması. normalde ceza hukuku kapsamında teşebbüs suçu olmaz, suça teşebbüs olur. fakat kanunkoyucu bazı hallerde, eylem nihayete erdirilmese bile verilecek ceza bakımından teşebbüs ile tamamlanmış fiil arasında fark gözetmiyor. bu suç tipinde de bu mevcut aslında.
şimdi, gündemde kapatma davası var ya, herkes birer başsavcı oluverdi; herkes aslında suç işliyor kanunun lafzına göre. savcı suç işler mi demeyin, çoğu insana göre şu son olaylarda suç savcılarda. başlarından savmayıp sav'da bulundukları için olsa gerek.
neticeten, adil yargılamayı teşvik etmek amacı güderek yapılan açıklamalar da maalesef gözüpek beyinokuyucu savcılarımızca adil yargılamayı olumsuz yönde etkilemek olarak algılanacak ve sözü edenin, yazıyı yazanın hakkında nurtopu gibi bir dava açılacaktır.
"adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
madde 288. - (1) bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır."
şimdi soralım:
taksim meydanı'nda nara atmak aleniyet taşır. peki, naranın içeriğinde, görülmekte olan bir dava konusu varsa ve narayı atan kişi, adil yargılamayı etkilemek istiyorsa, yukarıda bahsi geçen suç işlenmiş midir? veya bir sözlükte yapılan yorumlar bu suç kapsamına girebilir mi?
cevaplamaya çalışalım:
kanunda "...etkilemek amacıyla..." denmiş. yani bu amacın varlığı suçun oluşması için gerekli ve yeterli. ayrıca, bilirkişinin, tanığın veya mahkemenin bu eylemden etkilenmiş olması bu madde bakımından aranan bir özellik, suçun oluşması için gerekli bir şart değildir. bu bakımdan taksim meydanı'nda nara da atsanız, sözlükte yorum da yapsanız, adil yargılamayı etkileme amacı güdüyorsanız suç oluşuyor.
işte size bir düşünce suçu daha. yani sizin bu suçu işlediğinizi düşünen savcılar beyin okuma yetisiyle donatılmış vaziyetteler. sizin bu amacı taşıyıp taşımadığınızı sözünüzden, gözünüzden veya bunlara benzer yerlerinizden anlayabilecek durumdalar. etkilemeye çalıştığınızı ifade etmeniz değil, etkilemeye çalışma amacı gütmeniz yeterli sayılıyor.
bu süper suçun bir başka özelliği de "teşebbüs suçu" olması. normalde ceza hukuku kapsamında teşebbüs suçu olmaz, suça teşebbüs olur. fakat kanunkoyucu bazı hallerde, eylem nihayete erdirilmese bile verilecek ceza bakımından teşebbüs ile tamamlanmış fiil arasında fark gözetmiyor. bu suç tipinde de bu mevcut aslında.
şimdi, gündemde kapatma davası var ya, herkes birer başsavcı oluverdi; herkes aslında suç işliyor kanunun lafzına göre. savcı suç işler mi demeyin, çoğu insana göre şu son olaylarda suç savcılarda. başlarından savmayıp sav'da bulundukları için olsa gerek.
neticeten, adil yargılamayı teşvik etmek amacı güderek yapılan açıklamalar da maalesef gözüpek beyinokuyucu savcılarımızca adil yargılamayı olumsuz yönde etkilemek olarak algılanacak ve sözü edenin, yazıyı yazanın hakkında nurtopu gibi bir dava açılacaktır.