biz

nasıl ki güneşte kızıllaşan her kol,
derste damağa yapışan her dil,
ağrıdan yatırmayan her bel,
kesilen her el,
jeneratörden sağır olan her kulak
ve nasıl ki duvağa girmeden patlatılan her kafa,
birisini öpmeden morlaşan her dudak,
duran diyafram,
siyah akciğer,
sünger böbrek,
aşka dolanan her kalp,
haksızlığı gören her göz,
ve buna canı sıkılan her yumruk konuşamıyor.
biz konuşuruz.