asıl, süzül, uygun olduğunda bir fasıl
kara ve kızıl.
şimdi şöyle;
işçi ali'nin,
kalıpçı sait'in,
pamuk tarlasında ırgatlık yapan hüseyin'in
veyahut da gündelikçi fatma'nın,
tek derdi keşke benim gibi bir gün
bir balona binip göğe yükselmek olsa.

isınan hava ter yapar.

şimdi biz bu kan ve ter içinde,
ekmek parasını kazanmak,
ya da özgürlüğü savunmak,
veya bir balkonda ayakları uzatıp çay içmek zorundayız ya,
işte böyle günlerden birinde,
yalnızca tek derdi bir balona binip göğe yükselmek isteyenlere has bir biçimde
bir kızı sevdim.
en sevdiği şair nazım değil.

ama olsun.
olanları da biliyoruz.
hem üstelik,
o,
öyle güzel

sonra,
ortalıkta bir söylenti,
bir dedikodu.
nazım kavgaya çağırmış da
ne zaman biz gitmemişiz?
lütfen saçmalamasınlar.
kaygı, dize, beyit, la minör veya devrik cümle
artık belediye ne döşediyse,
attık.

ve yeniden şiir yazabilmenin şaşkınlığı ve telaşıyla
bir zeytin ağacına tırmanıp,
o kızı da yanıma aldırdım.
resmi lazım değil.