yine sana bakınıyorum, ayıp değil mi?

üstelik senin elmayı sevmen, ah biliyorum, elmanın kurtlu çıkmasına da engel değil. sabahın köründe kalkacağım, sana bahsettiğim fabrikaların ilkine gidip raf düzenlemesi yapacağım. perçin sıkmaktan avuçlarımın içi, seni düşünmekten gözlerimin bebeği yorulacak, hepsinin sonunda daha rahat olacağım.

bu gece yoksun, belki buraya bakarsın diye yazıyorum, olsaydın sana tavla öğretmeyi düşünecektim, fıratla geçen bir lise anımız -nedense lise anıları gibi tatlısı yok- asla yaşamadığım bir askerlik anısı anlatacaktım. olsaydın, daha geç uyuyacak, daha fazla insan olacaktım.

yoksun...

aynı yerde değiliz, halbuki birlikte çalıştığım adamlar evliler, halbuki şikayet ederler akşam eve gidip aynı yüzü görmekten, halbuki seninle her akşam birlikte olmak, en kötüsünü diyorum, mısır pqatlatıp televizyonb seyretmek, halbuki fena bir tercih gibi görünmüyordu.

bana mısın lan bana mısın?..
tümünü göster