apolitizm meselesi değil ama hiç değilse apolitizm illeti konulu sohbetlerin miladı 80 darbesi; bunu biliyoruz. ama dediğimiz gibi acaba 80'den önce politizasyonun ne düzeyde olduğu da çok tartışmalıdır. bunu bir başka başlığa bırakalım ve burada şu kadarını belirtelim: türk bayrağını bir siyasi simge yuapan şey tam da apolitizmdir.

her siyasal hareket kendini ayırt etmek için simgeler bulur, kullanır, yandaşları tarafından gururla taşınacak hale getirir. bu simgelerin anlamları giderek büyür, daha önemli hale gelir, kutsanır. örneğin fransızların özgürlük sembolü kızıl (kırmızı değil) dünyanın her yerinde marksizm sosuna bulanmış her tür hareketin tartışmasız simgesidir. diğer tüm siyasal hareketlerin de benzer bir durumu vardır. en sıradan parti bile bir miktar kitle desteği edindiğinde bir dizi simgeyi ortaya çıkarır bunların yaygınlaşması için uğraşır. hatta kimi zaman ali taran beyefendi gibi reklamcılar daha parti kurulur kurulmaz bu işlere yoğunlaşırlar.

fakat öyle bir memlekettir ki hemen hemen tüm akımların ortaklaşabildiği noktalar vardır. hemen hemen tüm siyasal parti ve grupların ayrıksı bir politikaya sahip olmadığı, muktedir olsalar değiştirecekleri şeylerin rant sahipleri olduğu ve yazık ki bu grupları destekleyenlerin de ayrımları değil detayları, görünümü destekledikleri gerçeği, tüm diğer siyasal simgeleri geçersizleştirirken türk bayrağını geçerli kılar. ve öyle bir memlekettir ki kitleler apolitizmlerinden arınma korkusuyla tüm diğer siyasal simgeleri bölücü, yıkıcı, kırıcı sanarlar. "elimizde türk bayraklarıyla geldik" diyen tekel işçileri polis dayağına şaşırır, genç devrimcilere saldıran linç güruhları "madem pkklı değiller neden türk bayrağı taşımıyorlar" diye savunma yapar. işler daha nerelere gider ki şehirlerin caddelerinde seyyar bayrakçılar dolaşır.

dünyanın en güzel siyasi simgesi ise pamuk helvadır. aynı sırıklara bayrak asan bayrakçılarla karşılaştırıldığında pamuk helvacılar sırıklarından "kanla" yapılmış bir şey değil şekerli şehvetli helvalar sarkar.
tümünü göster