gün ağarırken bir tek sen geliyosun aklıma.şimdi burda olsan, olsan yan odada, bilsem ya da yarım yamalak uykunda, ağzının içinde gevelenenleri. yastığın ıslanmıştır ağzından akan hayatla. gözlerin derin uykuya hasret. birden sıçrarsın adımla yataktan. bulutlanır gözlerin.
seni seviyorum baba. ve bunu açıkça, korkmadan söyleyebildiğim tek insansın bu hayatta. cesaretime şaşıyorum aslına bakarsan. sadece sana söylerken, bu sihrini bi tek sende yitirmeyen cümleyi; içim, sesim titriyor.
çok zor zamanlar oldu. çok güzel zamanlar. tanıdık yüzlerle küçüldü baba istanbul.
on sekizime bastığım gün içirdiğin şarap kadar güzelini içmedim daha. bil baba, ilk o zaman korktum fena kırmızı şarabın gazabından.
seni üzmekten en çok korktuğum günlerdeyim şimdi.
umudunu alıp uzaklara götürmenin eşiğindeyim. gel kurtar beni kendi kaybımdan.
beni beyruta götür baba. orda şarap içelim. koca koca kadehleri, şişeleri devirelim.
yeniden doğarsam baba, sana hayran kalabilir miyim.