bir tarafını dönüyorsun, deniz var orada -eminim!- öbür yanın sürekli tarlada harman dövüyor.

saçlarına ak düşmeye başlayınca bir büyücü köyüne kaçıp orada muskalar üfürmek istermiş, büyücünün doğurganlık büyüsü tutmayınca boynu vurulmuş.

kolunu kaldırsan, elini sallasan, nasıl mutluluklara çağırırsın, güzel olduğun kadar hamaratsın.

aziz afistafeles yolda bir fahişe bulmuş bir gün, fahişe zenciymiş, kıyamamış aziz, durup sormuş, fahişe belli işinin ehliymiş. o gün yoldan çıkmış aziz ve kilisenin altınlarından ağırca bir dirhem bırakmış oraya. sonraki gün sonraki gün ve sonraki gün... aziz müptelası olmuş kara ayın. bakmış olacak gibi değil, fahişeye demiş yakında bitecek değirmenin suyu ve kasanın anahtarlarını alsalar elimden, seni nasıl doyururum, hak yola dön ben de aziz olayım. inanmayacaksınız sonsuza kadar mutlu yaşamışlar.

kırsalda bir şimşek çakması, bayraklara inandığımdan değil, hoşuma gidiyorlar, satensi korlar var küçücük bedeninde bakmadın mı hiç?

yahudi yine bir hinlik düşünmüş, varmış caminin avlusuna bir cuma vakti toplayıvermiş sadakaları. yanında müslüman dilenci şaşmış bu işe, sormaktan çekinmemiş. yahudi vre, demiş, sen haramsın ben helal, ama akçeleri sana boca ederler, nasıl iştir bu. yahudi kişnemiş:
beni döndü sanırlar beni döndü sanırlar! çüküm de sünnetli ama usulü farklı...

kırk kere ses etsem, sessizsin, kırkbin diye bir sayı yok, habersizsin. karartı diyorsun, savaşa çağırırlar ama beni öyle olursa.

kabahattten içeri atmış birini molla, kabahati belli ki büyücenek, hoş görmemiş, molla oturmuş çayını içmiş, e birader demiş nasıl oluyor da sohbet etmeye senden başkasını bulamıyorum. kabahatli sinirli sinirli bakmış: oybirliği derler, oybirliği derler diye söylenmiş, molla o akşam mideyi biraz boşmuş.

ötesi berisi hepsi saç rengi, aslında bakmıyorum bile, yani umrumda değil, sen niye beyazlamıyorsun ki, elinin altında deniz, karanlık ay vakitleri beyaz saçların, olabilirdi, olabilirdi, az daha olabilirdi.

yahudi çevirmiş yeniçeriyi, evvelden bir yahudi kesmişsiniz onun kanını alacam demiş, yeniçeri, belediyede çalışıyorum abi, ekmek benimkisi, temsili mehteranım, alakam yok demiş. son derste öğretmen herkesi her şey için serbest bırakıp, tuvalette kokain çekermiş.

bir anlatamadım, aldandığım saçların değildi, değildi ve of bir kocaman.
tümünü göster