zamanın birinde bir düş yaşarmış.. yağmur ağlarmış, bahar kokarmış.. çiçeklere şarkı söyler, insanlardan korkarmış.. çünkü bilirmiş insanların ne düşündüklerini, kendisi de oradan kopup gelmiş zamanında.. bir insan varmış bu düşü yaratan.. ama ölmüş bu insan... düşü de yetim kalmış.. çok fazla hırpalanmış, sahibine yeniden kavuşmayı hayal etmiş ama dedim ya ölmüş işte insan.. eee düş de ne bilsin ölümü.. başka beyinlere girmeyi denemiş ama olmamış, barınamamış..
sonra bir gün yağmur yağmış.. düş sevmiş bu yağmuru, sanki yağan yağmur değil de başka bir şeymiş.. mesela bir dere akıyor olmalı bir yerlerde.. kenarında iki kişi oturuyor olmalı ve birbirlerine yapraklarla mektuplar yazmalı.. tam bunları düşünürken bir şimşek çakmış düşün yanı başında.. düş düşünememiş bir daha hatta unutuvermiş ne düşündüğünü..
düş git gide yorgun düşmüş.. tam yok olup gidecekmiş ki bir el uzanmış düşe.. düş kabul etmiş eli ama aklı hep o ilk sahibinde kalmış.. sağ göğsünde beni varmış.. ama ölmüş..